Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 2009/864- 417 K.sayılı ilam ile 08/09/2009 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamında velayeti anneye verilen 21/10/2007 doğumlu müşterek çocuk yararına 1.000 Dolar para dışında müşterek çocuk ile birlikte yaşanılan evin elektrik, su, telefon, ADSL, genel bakım masrafları, aidat, personel aylığının eğitim ve sağlık masraflarının da baba tarafından karşılanacağına karar verildiği, daha sonra baba tarafından 23/11/2012 tarihinde iştirak nafakasının azaltılması/düzenlenmesi, anne tarafından da iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin dava açıldığı, Bodrum Aile Mahkemesince 30/03/2016 tarih, 2014/403 E. 2016/316 K.sayılı ilam ile iştirak nafakasının 23/11/2012 dava tarihinden itibaren aylık 6.500,00 TL olarak yeniden belirlendiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek, iştirak nafakası miktarı yönünden onanarak 23/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla iştirak nafakasının arttırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince verilen ilk hükümde davacı kadının davasının kısmen kabulüne, iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık 2.000 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Dava; iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. Tarafların Rize Aile Mahkemesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/456 Esas - 2016/456 Karar numarası ile anlaşmalı olarak boşandıkları, velayeti davalıda olan olan çocuğun anlaşmaları gereğince müşterek çocuğun sağlık, eğitim, sosyal aktivite, dini ve geleneksel her türlü giderlerinin tamamı ve 600,00.-TL tutarında olan ve karar gereği TEFE-TÜFE oranında arttırılan 1.100,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması ve nafakanın 600,00.-TL'ye çekilip TEFE-TÜFE oranının kaldırılmasına dair açılan davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bundan ayrı olarak hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki arttırımına ilişkin kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler (somut olayda olduğu gibi yıllık TÜFE artışı) sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler....
Dava; iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. Tarafların Rize Aile Mahkemesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/456 Esas - 2016/456 Karar numarası ile anlaşmalı olarak boşandıkları, velayeti davalıda olan olan çocuğun anlaşmaları gereğince müşterek çocuğun sağlık, eğitim, sosyal aktivite, dini ve geleneksel her türlü giderlerinin tamamı ve 600,00.-TL tutarında olan ve karar gereği TEFE-TÜFE oranında arttırılan 1.100,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması ve nafakanın 600,00.-TL'ye çekilip TEFE-TÜFE oranının kaldırılmasına dair açılan davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bundan ayrı olarak hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki arttırımına ilişkin kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler (somut olayda olduğu gibi yıllık TÜFE artışı) sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılıyor olması, çocukların yaşlarına göre ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, müşterek çocuk Kerim Hazne bakımından davanın reddine karar verilmiş; müşterek çocuklardan Nil Hazne'nin dava devam ederken reşit olduğu anlaşılmakla, reşit olduğu tarihe kadar iştirak nafakasının arttırılması talebinin aynı gerekçe ile reddine, karar tarihi itibariyle reşit olması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına..."gerekçesi ile; "1- Müşterek çocuk Nil Hazne'nin dava devam ederken reşit olduğu anlaşılmakla reşit olduğu tarihe kadar iştirak nafakasının arttırılması talebinin REDDİNE, karar tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılmakla iştirak nafakasının arttırılması talebi bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Müşterek çocuk Kerim Hazne bakımından iştirak nafakasının arttırılması talebinin REDDİNE,"karar verilmiştir....
, müşterek çocuk Fatih lehine hükmolunan 100,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL daha artırılarak, aylık 400,00 TL'ye, kendisi lehine takdir edilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının 350,00 TL daha artırılarak, aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının indirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kocaeli 1. Aile mahkemesinde verilen kararda nafakaların her yıl ÜFE - TÜFE oranında arttırılmasına verildiğini, karar doğrultusunda artışlar uygulandığında ödenmeyen nafakalarla birlikte belirlenen nafaka bedellerinin hatalı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ilamının kaldırılmasına, sonrasında ise müşterek çocuklar için takdir olunan 750,00- TL. tutarındaki iştirak nafakasının; dava tarihinden başlamak üzere 550,00- TL. azaltılarak 200,00- TL.’er indirilmesine, aylık 750,00- TL. olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte olacak ise 550,00- TL. indirilerek 200,00- TL.ye düşürülmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakalarının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ilamının kaldırılmasına, sonrasında ise müşterek çocuklar için takdir olunan 750,00- TL. tutarındaki iştirak nafakasının; dava tarihinden başlamak üzere 550,00- TL. azaltılarak 200,00- TL.’er indirilmesine, aylık 750,00- TL. olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte olacak ise 550,00- TL. indirilerek 200,00- TL.ye düşürülmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakalarının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."...