Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek aradan geçen sürede nafakanın günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı gerekçesi ile müşterek çocuk için aylık 150.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL artırılarak 200 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre fazla olduğu, aylık 700,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek, davalının istinafının kısmen kabulüyle iştirak nafakasının aylık 300 TL artırımı ile 700,00 TL olarak belirlenmesine, %30 oranında artırım...
Hakim iştirak nafakasını tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumunun, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kısmen kabulü ile 500'er TL olan cari iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1000'er TL artırılarak 1500'er TL ye yükseltilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; artış miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya 1.Aile Mahkemesinin 2018/489 Esas- 2018/572 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 29/06/2018 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma kararı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkilinin 2011 yılı Mart ayı, 2016 yılı Ağustos tarihleri arasında yurtdışında olduğunu bu dönemde müşterek çocuğun davacı babanın yanında kaldığını, tüm bu dönem için nafaka talep edildiğini belirttiğini, müvekkilinin iddia edilen Mart 2011- Ağustos 2016 arası dönem boyunca yurt dışında kalmadığını, müvekkilinin nafaka talep edilen Mart 2012 ile Eylül 2015 arası dönemde sadece 6 defa günlerle sınırlı kısa seyahatleri olduğunu, bu sürelerde de yardımcı abla ya da anneannesinin çocuğun yanında kaldığını, davacı babanın asla çocuğun kendisine gelmesini, kendi ev düzeninde bir değişikliğin olmasını kabul etmediğini, müvekkilinin icra takibinde, yurtdışında 9 ay süreli kaldığı Temmuz 2011- Mart 2012 arası dönemi talep dışı tuttuğunu, bu dönemde gerçekten de müşterek çocuğun babasında kaldığını, takip dosyasında bir kısım ayların seçilerek takip yapıldığının doğru olduğunu, müvekkilinin yurt dışında kaldığı ayların haricinde nafaka...
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3-352 E/348 K) . İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
İştirak nafakası tarafların serbest iradeleriyle 100,00 TL olarak belirlenmiş ise de, eldeki dava tarihi itibariyle söz konusu nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu, iştirak nafakalarının re'sen gözetilecek hususlardan olduğu, bu husustaki feragatin dahi bağlayıcı olmayıp velayet hakkı sahibi tarafın her zaman diğer taraftan nafaka isteyebileceği nazara alındığında yanılgılı gerekçe ile davanın reddi kararının yerinde olmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması nazara alınarak aylık 1.000,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu değerlendirilip anılan miktarın iştirak nafakası olarak belirlenmesine dair aşağıdaki hükmüm kurulmuştur....
GEREKÇE :Dava,iştirak nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK 355.md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve ayrıca kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak başvurunun incelenmesi gerekir. Bu kapsamda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 nci fıkrasına göre "...Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özelliklesağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. 327/1 nci maddesine göre"...Çocuğun bakımı,eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.", Yine aynı yasanın 330/1 nci maddesine göre de"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir."....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk Sudenaz için hükmolunan 175 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle 1.825,00 TL artırılarak 2.000 TL'ye yükseltilmesine, aylık ÜFe oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir....