Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 200.00.-TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar ... için ödenen aylık 150.00.-şer TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 350.00.-TL'ye, iştirak nafakalarının 250.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddine, iştirak nafakasının 300.00....

    Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Somut olayda; 06.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve 01.01.2014 tarihinden başlamak üzere iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık ortalamalara göre belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği verildiği anlaşılmaktadır. Artırım davası açılması kanunda belirli bir süreye tabi tutulmamıştır. Davacı, hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ve ihtiyacı karşılamadığını ileri sürmektedir. Davacının bu husustaki delilleri toplanıp, küçüğün ihtiyaçlarının tesbiti ile, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafakanın hüküm altına alınması gerekmektedir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, katılma yoluyla her iki boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası ve tazminatlara ilişkin ilk hükmü davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek miktar yönünden kesinleşmiştir....

        ın velayetinin davalı anneye verildiğini, müşterek çocuk ... için 250.000 TL.iştirak nafakasına hükmolunduğunu, en son olarak iştirak nafakasının 300 TL.ye yükseldiğini, ancak, dava dışı çocuğun reşit olduğunu, bu nedenle iştirak nafakasının sona erdiğini ileri sürerek 300 TL.olan iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, dava dışı müşterek çocuğun 31.1.1991 doğumlu olduğu, dava tarihi olan 17.02.2009 gününden önce 18 yaşını bitirerek reşit olduğu, bu tarih itibariyle davalı anne ...'ün velayet yetkisinin kalktığı, reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sona erdiği gerekçesiyle, müşterek çocuğun reşit olduğu 30.1.2009 tarihinden itibaren iştirak nafakasının iptaline (kaldırılmasına) karar verilmiş, hüküm davalı (anne) tarafından temyiz edilmiştir....

          Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2017/1116 ESAS-2021/404 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;700 dolar olan yoksulluk nafakasının kaldırımasına veya 500 TL'ye düşürülmesine, 300 dolar olan katılım nafakasının 500 TL'ye düşürülmesine ve nafakaların uyarlanarak Türk Lirasına çevrilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile yoksulluk nafakasının 1400 dolara, katılım nafakasının 600 dolara çıkartılmasına ve çocuğun özel okula yazdırılarak masrafın davacı karşı davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda ; Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve indirilmesi talebi yönünden ayrı ayrı reddine, karşı davanın iştirak nafakasının arttırımı talebi bakımından kısmen kabulü ile müşterek çocuk İrem Nur lehine takdir edilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 75 TL arttırılarak 275 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, taraflar lehine yargılama gideri ve ücreti vekalet takdirine karar verilmiştir....

            Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomideki değişiklikler dikkate alındığında velayeti anneye verilen müşterek çocuk için ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen iştirak nafakası azdır. Yine kadın için nafakanın toptan olarak belirlenmesi hakkaniyete aykırı olacağı gibi miktarı da azdır. Bu haliyle kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, hakkaniyet de gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının 3.bendinin iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının iştirak nafakası talebinin kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmiştir....

            Toplanan delillerden; tarafların 10.9.2013 tarihinde boşandıkları, 2008 doğumlu müşterek çocuk Tayfur'un velayetinin davalı-davacı anneye bırakıldığı ve müşterek çocuk yararına 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, iştirak nafakasının artırılmasına yönelik işbu davanın ise 24.12.2014 tarihinde açıldığı, mahkemece iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltildiği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarında ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarında meydana gelen değişikliğe göre, takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....

                UYAP Entegrasyonu