Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2018/971 esas sayılı yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirir koşullar oluşmadığı gerekçesiyle birleşen davanı reddine karar verilmişse de; dosyada yapılan incelemede henüz yoksulluk nafakası hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 maddesi gereğince evlenmekle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Bu durumda davacı- karşı davalı erkeğin birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece birleşen davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün birleşen davanın reddine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Y A R G I T A YK A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesi ile; ... 2.Aile Mahkemesinin 17.05.2004 tarihli artırım kararıyla yoksulluk nafakasının 100 TL’ye, iştirak nafakasının da 75 TL’ye çıkartıldığını; ancak, küçüğün 18 yaşını ikmali ile nafakanın kesildiğini, yoksulluk nafakasının da 200 TL olarak ödenmekle birlikte çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının 600 TL’ye çıkartılmasını, yüksek öğrenime devam eden davacı ... için ise aylık 500 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2010/11 Esas 2011/124 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 250,00.TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ....lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 5.000. TL'ye; iştirak nafakasının müşterek çocuk için 5.000. TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ,davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk müşterek çocuk.... için iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2010/3843 esas sayılı icra takip dosyası ile boşanma ilamına ilişkin maddi - manevi tazminat, iştirak nafakası - yoksulluk nafakası, yargılama gideri, işlemiş faiz ve devam eden yoksulluk - iştirak nafakalarına ilişkin takip talebinde bulunduğu, davacı kadının icra takip dosyasına vermiş olduğu 24/04/2017 tarihli dilekçe ile bu dosyaya ilişkin tüm alacağını haricen tahsil ettiğini, dosya harcının ödenerek dosyanın infazını talep ettiği, ayrıca kendine ait olan nafakadan feragat ettiğini, çocuğunun nafakasının ise banka hesabına yatırılacağını belirttiği, davacı kadının söz konusu dilekçe ile kendisi için verilen yoksulluk nafakası alacağından ileriye yönelik olarak feragat ettiği anlaşıldığından yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında 100’er TL olarak hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakasının 200'er TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....

            Davacı- Davalı taraf hükmedilen iştirak nafakası ile reddedilen asıl davadaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, birleşen dava yönünden kabul edilen iştirak nafakasının miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL olduğu, reddedilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı 350x12=4.200 TL, reddedilen iştirak nafakasının ise 300x12=3.600 TL olduğu, kararı davacı- davalı istinaf ettiğinden kararın kabul ve ret edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davacı- davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı-davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Dava; iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda; davacı, müşterek çocukların her biri için aylık 900,00 TL iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece her bir çocuk için aylık 950,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Mahkemece; davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak, yapılacak yargılama sonunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk - iştirak nafakasının kaldırılması - indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasının tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

                Maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği, yoksulluk nafakası yönünden KESİN olmak üzere karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu