WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakalarında yapılan artışın az olduğunu, asıl ve karşı davada verilen kararın kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

HD’nin 01/04/2015 tarih ve 2014/18996 E- 2015/5335 K sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, davacının halen yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi yoksulluk sınırında bulunan ve yoksulluk nafakası alan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

    Ne var ki, asgari ücret seviyesinde veya biraz üzerinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de bu durumun nafaka miktarının tespitinde esas alınacağı da unutulmamalıdır. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....

      takdirde 100 TL'ye indirilmesini ve müşterek çocuk 1998 doğumlu Ezgen için ise 200 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kızı ile kaldığı, kızının çalıştığı, kızının yardımı ile geçindiği, davalının ... müdürü olduğu, 2.350.00 TL kazandığı, 290.00 TL lojman kirası ödediği, evlendiği, eşinin ev hanımı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih (aylık 75 TL olan yoksulluk nafakası, 27.11.2001 tarihinde açılan, 22.06.2004 tarihinde karara bağlanan ve 06.01.2005 tarihinde kesinleşen boşanma davası ile takdir edilmiştir) gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile az miktarda yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir....

          Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 250 TL olan tedbir nafakasının, aylık 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasında, davacı lehine yoksulluk nafakası olarak tedbir nafakasının devamı yolunda karar tesis edilmiş olduğu, bu nedenle davacı tarafından kendisi lehine takdir edilen tedbir nafakasının arttırılması yolunda dava açılamayacağı, ancak boşanma kararı ve yoksulluk nafakası takdirine dair karar kesinleştikten sonra devam eden aşamada talebi var ise yoksulluk nafakasının arttırılması isteği yolunda dava açabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK. 186/....maddesi uyarınca eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvalıkları ile katılırlar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı ...'ün 250,00-TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle 50,00-TL arttırılarak toplam 300,00-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacı ...'ya verilmesine, ... lehine 300,00-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacı ...'...

              şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...

              Aile Mahkemesinin 2014/770 Esas 2015/233 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda müşterek çocuk Ali Ulaş'ın velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müşterek çocuk ile müvekkili için aylık 450,00'şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL iştirak ve yoksulluk nafakası bağlandığını, tarafların boşanmalarının ve nafaka belirlenmesinin üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçtiğini, ağırlaşan ekonomik koşullar ve hayat şartları karşısında çocuğun masraflarının artması sonucunda müvekkili ve çocuğun maddi olarak zor durumda kaldığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek aylık 450,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere 550,00 TL olarak arttırılarak aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 550,00 TL arttırımı ile aylık 1.000,00TL 'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu