Davada, boşanma ile hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk ve iştirak nafakalarının 100’er TL den 500’er TL ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakasının 250’şer TL artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇAY ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2014 NUMARASI : 2014/195-2014/449 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının anne ve babasının boşandıklarını, boşanma kararı ile boşanma dava tarihinde ergin olmayan müvekkiline iştirak nafakası ödenmesine hükmedildiğini, müvekkilinin 18 yaşını doldurmasına mütakip hükmedilen nafakanın kesildiğini, müvekkilinin halen eğitimine devam ettiğini belirterek 1.000.-TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde açık çelişkiler bulunduğu, hükmün açık olmadığı ve davacının talep sonucunu karşılayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca mahkeme gerekçesinin gerek kendi içerisinde gerekse de hüküm fıkrası ile çeliştiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
babası ile yaşadığını, bu nedenlerle müvekkili için Kocaeli 2 Aile Mahkemesinin 2006/628 E.-2007/923 K. sayılı ilamı ile takdir edilen 200 TL yoksulluk nafakasının 2.000 TL'ye, çocuklar için 150'şer TL olarak takdir edilen iştirak nafakasının toplamda 3.000 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalara her yıl ÜFE oranında attırılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının üniversite hazırlık kursuna gittiği, ev hanımı olan annesiyle birlikte yaşadığı, davalının direksiyon hocası olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.650,00 TL kira ödediği, 1 aracının olduğu, davacının annesi için 500,00 TL tedbir nafakası ile yükümlü olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek belirlendiği anlaşılmakla aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılması ile davalının istinaf başvurusun kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, müşterek çocuklar ve davacı lehine boşanma davası neticesinde hükmedilen nafakaların müşterek çocukların ve davacının ihtiyaçlarını, eğitim ve bakım giderlerini karşılamaktan çok uzak olduğu gerekçesi ile, tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, yıllık enflasyon oranı ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için boşanma neticesinde hükmedilen aylık 200'er TL'lik iştirak nafakasının 450,00 'şer TL'ye; davacı lehine hükmedilen aylık 150 TL'lik yoksulluk nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuni gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
kaldığını, her hafta sonu kendi imkanları ile müşterek çocuğu yanına aldığını, Pandemi döneminde "uzaktan eğitim"in başlaması ile birlikte evde kaldığını, uzaktan eğitimin başlaması ile müşterek çocuğa bilgisayar alındığını, pandeminin başlaması ile çalıştığı iş yerinden çıkarıldığını, ailesinin desteği ile çocuklarına baktığını, davayı dahi adli yardım istemli açmış bulunduğunu, Adli yardım isteminin kabulü ile Müşterek çocuk Ahmet Burak adına hükmedilen 375,00 TL iştirak nafakasının tedbiren 1500,00 TL olarak hükmedilmesine, karar kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına dönüştürülmesi yönünde karar verilmesini istemiştir....
Dava iştirak nafakası talebine (TMK 182,327 ila 331. M.leri) ve TMK 364.- 365. maddeleri ile düzenlenen "Yardım Nafakası"'na yöneliktir. 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Davacı halen eğitimine devam etmekte olup yeterli geliri ve malvarlığı bulunmayan davacı yararına Türk Medeni Kanununun 328/2, 364/1 ve 365/2 maddesinde düzenlenen yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davacının annesinin ve davalının dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumu itibariyle , TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alındığında, yaşı, ihtiyaç düzeyi ile nafakanın niteliğine, tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücüne göre aylık 1.000,00- TL yardım nafakasının, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun olacağı kanaatine varılarak" davanın kabulüne karar verilmiştir....