için aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 700,00 TL'ye, iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde,davanın reddini istemiştir. Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 425 TL'ye yükseltilmesine ,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden 375 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden 350 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk 1996 doğumlu ...için aylık 400 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren müşterek çocuğun reşit olduğu 08.12.2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere 650' TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Bölümü yüksek lisans öğrencisi olup, okul giderlerinin arttığı" ve davalının maddi durumunun iyi olduğu ileri sürülerek müşterek çocuk için iştirak nafakasının 700 TL'ye, yoksulluk nafakasının 650 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı Serpil için aylık 150 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 250 TL'ye, müşterek çocuk Tuğba için 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden, işe giriş tarihi olan 09.02.2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere 75.00 TL artırılarak 175 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahiyeti itibariyle (TMK. nunun 328/2- 364/1 mad) istenilen nafaka yardım nafakası niteliğinde olup mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın karar başlığında davacı bölümünden sonra gelmek üzere “BİRLEŞEN DOSYANIN DAVACISI: ...- ... kızı 1989 doğumlu ..........” cümlesinin yazılmasına, yine hükmün ikinci maddesindeki "...aylık 200 YTL iştirak nafakasının…” sözlerinin çıkarılarak yerine "…aylık 200 YTL yardım nafakasının…” sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 7.60 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ayrı ayrı aylık 450,00'şer TL'ye, Yusuf Emin için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 800,00 TL'ye, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 300,00 TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki (asıl davada) iştirak -yoksulluk nafakası artırım, (birleşen davada) yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabullerine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde (asıl ve birleşen davada) davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocu... velayetinin davacıya verildiğini ve davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuğun aradan geçen süre de dikkate alındığında ihtiyaçlarının arttığını belirterek, davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100,00'er TL'lik nafakaların aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Mahkemece, iştirak nafakasının arttımı ve yardım nafakası yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara ilişkin davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın iştirak nafakasının arttırımı yönünden istinaf başvurusu bakımından; TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava; Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2015 NUMARASI : 2015/261-2015/415 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili lehine boşanma davasında hükmedilen 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 75,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun giderlerinin arttığını, davalının birikmiş nafakaları ödemediğini iddia ederek yoksulluk nafakasının 550,00 TL’ye ve iştirak nafakasının 450,00 TL çıkarılmasını ve nafakaların ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 150,00 TL yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına, her ay 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davanın yardım nafakasına ilişkin olduğu ve davacının reşit olmakla daha önce lehine hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı anlaşılmakla, hükümde 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirme yapılması ve halen mevcut bulunmayan daha önce hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakası üzerinden artırım şeklinde nafakaya karar verilmesi bozmayı gerektirir....