Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti anneye verilen müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

    SONUÇ:Davalı erkeğin velayet,iştirak nafakası ve kişisel ilişkiye yönelik karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 1.03.2016 tarih 2015/13414 esas 2016/3984 karar sayılı onama kararının velayet,iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple velayet yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.02.2017 (Salı)...

      DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen hükmün davalı-karşı davacı baba tarafından temyiz edildiği ancak dosya arasında davalı-karşı davacıya yapılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasının olmadığı görülmüştür. Yapılan temyizin süresinde olup olmadığının anlaşılabilmesi için gerekçeli karar tebliği gerçekleşmişse tebligat örneğinin dosya arasına alınması için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.12.2016(Salı) .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kişisel ilişki, iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kendisi ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişki ve davacı yararına hükmolunan manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece “davanın kısmen kabulüne” demek suretiyle davacının velayetin değiştirilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, sadece kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

            Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin analık duygularını tatmine elverişli, çocukların da anne sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli kişisel ilişki tesisi gereklidir. Çocuklar için haftalık kişisel ilişki kurulması çocukların üstün yararına aykırılık teşkil edecektir. Ayrıca anne ve çocuklar arasında haftalık bir şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de hangi hafta olduğu belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratılmıştır. Bu nedenle davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebinin kabulüne dair gerekçe ile; 1- Davacının velayet değişikliği ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, 2- Davacının kişisel ilişki tesisine dair talebinin kabulü ile, Tarafların müşterek çocukları T.C....

            Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesidir. Makul süre ile kişisel ilişki kurulması bir ilke olduğuna göre bu süre kısa olmamalıdır. Somut olayda; mahkemece velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, babanın çocuğu yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

            Velayetin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olduğundan davalının bu iddialarının araştırılması gerekir. Davalıya iddialarına ilişkin varsa delillerini sunma olanağı tanınmalıdır. Bilindiği üzere, velayetin düzenlenmesinde, çocuğun üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Somut olayda; dosya arasında velayetin anneye ve babaya verilmesi yönünde birden fazla rapor olduğu ve davalı tarafından yeni iddialarda bulunulduğu anlaşıldığından, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, tarafların yaşadığı ortamda inceleme yapılması, taraflar ve özellikle müşterek çocuk ile görüşmek suretiyle velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi hususunda ayrıntılı rapor alınması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....

            Buna göre, iştirak nafakası; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin veya çocuğa fiilen bakmayan anne ya da babanın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasıdır....

            UYAP Entegrasyonu