"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Çocukla Kişiselİlişki Kurulması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 04.....2014 gün ve 5234-12451 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkindir. TMK'nun 182/2 ve 324/2 m.leri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri yada önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Gerekirse bu konuda 4787 sayılı yasanın 5. maddesine göre uzman görüşüne de başvurulmalıdır. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "yoksulluk ve iştirak nafakası" davası ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından; "velayetin değiştirilmesi" davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı tarafından gösterilen tanıkların, velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin değil de, bununla ilgili olmayan "tarafların ekonomik ve sosyal durumları hakkında beyanda bulunacaklarının" davalı vekili tarafından açıkça ifade edilmiş olması karşısında temyizin kapsamı da dikkate alınarak dinlenmemiş olmalarının sonuca etkili bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Dava, velayeti TMK 337/1.madde gereğince davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karara karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince davacının nihai karar ile çocukla kişisel ilişki kurulması talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. Ancak, karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hataya değinilmekle yetinilmiştir. Velayet kamu düzenini ilgilendirmektedir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
kişisel ilişkinin artırılmasına, kişisel ilişki için Yalova'ya gideceğinde yol ve sair masraflara davalının da katılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
T3 [16740- 47984- 00927] UETS ASIL DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması BİRLEŞEN DAVA KONUSU: İştirak Nafakasının Arttırılması BİRL.DOSYA KARŞI DAVA:Velayetin Değiştirilmesi, Çocukla Kişisel İlişki Kurulması İSTİNAF KARAR TARİHİ:02/02/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 17. Aile mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, davacı birleşen dosya davacısı karşı davalı vekili ile davalı birleşen dosya davalısı karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA : Davacı asıl davaya ibraz ettiği 07.08.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile İzmir 9....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebi ile ilgili davanın kabulüne dair karar verilmiş olup, verilen karar süresinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1- c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır....
İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulü ile davacı-karşı davalı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 550,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen iştirak nafakası davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi davasına, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi, karşı dava ise; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Taraf vekillerinin; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Bu itibarla, davalı/davacı erkeğin boşanma davalarından bağımsız olarak açtığı kişisel ilişki düzenlemesi (TMK md. 197/4 ve 323) davası konusuz kalmadığından toplanan delillere göre, istem hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. 2- Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK.md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2)....