Bu nedenle mahkemenin geçerli bir kişisel ilişki kararının var olduğunu kabul ederek ve öncelikle o ilişkiyi kaldırmak sureti ile karar vermesi doğru olmamıştır. Bu hali ile davalı/davacı erkeğin birleşen davayı açarken kişisel ilişki talep etmekte hukuki yararı mevcut olduğu gibi, alınan SİR raporu ve çocuğun beyanı ile en azından yatısız olsa dahi kişisel ilişki kurma hakkı sabit görüldüğünden kişisel ilişki yönünden yatısız olarak karar verilmesinde yanlışlık bulunmamıştır. Yukarıda açıklandığı şekli ile birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine karar verilmesinde ise yanlışlık bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından babayla çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, davalı-karşı davacı baba tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmişsede; kişisel ilişki davalarında duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Yağmur Dural'ın velayetinin davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, velayeti kendisine verilmeyen davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk Yağmur Dural için aylık 350,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmemesinin çocuğun menfaatine olmadığı gibi hükmedilen iştirak nafakası miktarının da düşük olduğunu, nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi, nafaka, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hali hazırda boşanma davası sırasındaki koşulların değiştiğini belirterek; çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, bu talep kabul edilmezse boşanma ilamı ile hükmedilen 2.000,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını veya 1.657,38 TL'ye indirilmesini, velayetin değiştirilmesi halinde ise çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini,...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Olmadığı Takdirde Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2018 (Prş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.01.2021 (Salı)...
Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır .Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilamın maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Somut olayda, Mersin 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen 03.10.2000 doğumlu... idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair ...Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri gereğince, idrak çağındaki küçüklerin ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmak istediği konusunda hakim tarafından bizzat dinlenilerek görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gepektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası olmadığı taktirde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkin olup terditli açılmış davadır. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, velayet değiştirilmesini gerektirir bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakası istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....