"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından; birleşen davanın kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, velayetin değiştirilmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 18.12.2018 tarihli kararında ortak çocuk Sena'nın velayetinin değiştirilmesi ile babaya verilmesine, bu çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırım yapılmasına karar vermiş, söz konusu kararın yalnızca davalı anne tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 07.01.2020 tarihli ilamı ile kaldırılması sonrasında ise istinaf incelemesine konu eldeki kararında, ortak çocuk Sena'nın velayetinin değiştirilmesi ile babaya verilmesine, bu çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Mertcan ergin olduğundan onun yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı taraf hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, boşanma kararı ile velayeti anneye bırakılan ortak çocukların velayetinin değiştirilmesi ile nafaka isteğine ilişkindir....
Velayetin değiştirilmesi davası açan annenin, davanın devamı süresince çocuğa eylemli olarak bakmış olması da bu kapsamdadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın da giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının da düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi davası yanında iştirak nafakası talebinde bulunmuş, her iki dava yönünden de ayrı ayrı harç yatırmış, mahkemece davacının her iki talebi kabul edilerek, davacı yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacının iştirak nafakası yönünden talebi velayetin değiştirilmesi davasının fer'isi niteliğinde olup, ayrı harç alınması bu talebi müstakil bir dava halinde getirmez....
Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "davanın kabulü ile, Ankara 6....
Bu itibarla; Çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olduğu anlaşılmakla ve çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin icra kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar ile velayetleri babalarında bulanan küçükler arasında her haftasonu Pazar günleri kişisel ilişki kurulması, davalı babayı her haftasonu eve bağlı hale getirerek, velayet hakkını kullanmasını kısıtlayacağı gibi, küçüklerin 6 yaşlarından sonrasını da kapsayacak şekilde çok uzun süreli kişisel ilişki kurulması da doğru değildir....
İstinaf Sebepleri Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ortak çocuk ... yönünden de velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının artırılması talebinin kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafından herhangi bir talep olmadığı halde kişisel ilişki yönünden düzenleme yapılmasının hatalı olduğu, reddedilen nafakanın kaldırılması talebine bağlı olarak aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın ortak çocuk ...'ın velâyeti, kişisel ilişki ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe de ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....