Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kabulü ile; müşterek çocuk Rumeysa'nın velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, dava tarihinden itibaren aylık 550,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 900,00 TL iştirak nafakasının davalı babadan alınarak velayeten anneye verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın kabulüne karar verilerek velayetin anneye verilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen tedbir iştirak nafakası miktarlarının fahiş olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi - iştirak nafakası talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, velayetin tedbiren verilmesi, kişisel ilişki kurulması ve tedbir nafakası takdir edilmesi taleplerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dairenin 2021/394 Esas 2021/922 Karar 26.05.2021 tarihli ilamıyla; Davacının, reddedilen iştirak nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin, kaldırılması talep edilen yıllık nafaka miktarlarının karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....

    Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, ortak çocukların anne yanında kaldığı, dosya içerisine alınan sosyal inceleme raporu ve çocukların anne yanında kalmasının onların bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir iddia ve delil de bulunmadığı dikkate alındığında velayetin anneye verilmesi usul ve yasaya uygun olup davalının velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz.Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK md. 183). Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Velayeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Velayet açısından: Ayrılık döneminde çocuğun anneyle yaşaması, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesi doğru olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki süresi açısından: Çocuğun okula başlamasıyla ilgili terditli kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu, ayrıca her ayın 1 ve 3. Hafta sonları yatısız olacak şekilde sadece cumartesi günleri kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu, yatılı olacak şekilde kurulması ve temmuz ayında da 15 gün süre ile kurulması gerektiği anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

    Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Taraflar arasındaki iştirak nafakası, velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalının iştirak nafakası davasının kısmen kabulüne, davalı karşı davacının velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki kurulması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun iştirak nafakası yönünden miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz....

      Bölge Adliye Mahkemesince boşanma konusunda yeniden karar verildiği halde boşanmanın eki niteliğinde olan velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.11.2013 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, ...'nin velayeti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.10.2017 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf davalı-davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            UYAP Entegrasyonu