TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Ancak, davanın evlilik birliği devam ederken ayrı yaşamaya dayalı tedbir nafakası niteliğinde olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş kesinleşmiş boşanma davası bulunmadığı, yoksulluk ve iştirak nafakalarının boşanmanın kesinleşmesinden sonra hüküm ifade etmesi nedeniyle sadece tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken “karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına” karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1-a maddesindeki "karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına" ve 1-b maddesindeki “ karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına” ifadelerinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Tarafların Denizli 2. Aile mahkemesinin 2016/368 Esas 2016/952 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, aynı hükümle müşterek çocuk için aylık 200,00 TL katılım nafakası ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmedilen nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 04/01/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Daha önce hükmedilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası hükmünde nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş olup; buna göre eldeki dava tarihi itibariyle arttırılması istenen her bir nafaka 315,77- TL ye ulaşmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/279 Esas 2016/361 Karar sayılı ilamı ile aylık 300,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk Nisa Gül Tırtır lehine 400 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür....
her biri lehine ayrı ayrı 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2)....
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve ortak çocuk için dava tarihinden itibaren 250,00.-TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının 400,00.-TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine hüküm “22.02.1999 doğumlu ortak çocuk ...'ın temyiz incelemesi aşamasında ergin olduğu, bu sebeple velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri konusuz kaldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere” hüküm bozulmuş, davacı kadın tarafından süresi içerisinde ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Tarafların ortak çocuğu ..., 22.02.1999 doğumlu olup, karar tarihinden sonra hükmün kesinleşmesinden önce 22.02.2017 tarihinde ergin olmuştur....
Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, iştirak nafakası yönünden verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gelirlerinde önemli bir değişiklik olmadığını, hastalığına ilişkin masrafların ise davalının SGK sından karşılandığını, ihtiyaçlarında önemli bir artış olmadığını, artış yapılacaksa bile Yargıtay içtihatlarına uygun artış yapılması gerektiğini, nafakanın yüksek belirlendiğini, yoksulluk nafakasında yapılan artışın hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise tam kabul kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı istinaf dilekçesinde özetle; Davacı lehine ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, kendisinin bu miktarları ödeyecek maddi durumu bulunmadığını, müşterek çocuğa ödediği iştirak nafakası dışında ikinci evliliğinden olan kızı Melike için de iştirak nafakası ödediğini, kredi borçları olduğunu, davacı tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve 96.146,79 TL tutarında maaş haczi gönderildiğini, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozularak haksız davasının reddini yada maddi durumu göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir miktar takdir edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması davasıdır....
Mahkemece, iddia, savunma, müzekkerelere cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının ise 250 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....