DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalı-davacı asil 20/01/2022 tarihli dilekçesi ile yerel mahkemece müşterek çocuk için aylık 300,00TL tedbir, aylık 500,00TL iştirak nafakası takdir edilmiş ise de müşterek çocuğa aylık 1.500TL tedbir-iştirak nafakası ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini belirtmiştir. Davacı-davalı kadın vekili 20/01/2022 tarihli dilekçesi ile davalı-davacı tarafın müşterek çocuk için 1.500TL tedbir-iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, çocuk için aylık 1.500TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesi durumunda müvekkili lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf başvurularından feragat ettiklerini, ayrıca müvekkili lehine yoksulluk nafakası taleplerinden ve yoksulluk nafakasının yetersiz olmasına ilişkin istinaf başvurularından da feragat ettiklerini belirterek bu şekilde karar verilmesini talep etmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı kadın vekilinin, davacı ve müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan tedbir nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin, davalı erkek vekilinin ise, kusur belirlemesine, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı kadın vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, C-) Davacı kadın vekilinin, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6. bendindeki iştirak nafakası hükmünün, 7. Bendindeki yoksulluk nafakası hükmünün ve hüküm fıkrasının 8. ve 9. bentlerinin KALDIRILARAK, kaldırılan bu hükümlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 6 bentteki tedbir nafakası hükmünün 6- (a) bendi olarak, 7....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma(Yoksulluk ve İştirak Nafakası) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadın yararına hükmedilen 300 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli yoksulluk nafakası olduğunun, müşterek çocuk için hükmedilen 400 TL. nafakanın ise boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli iştirak nafakası olduğunun,hükmedilen nafakaların tedbir nafakası niteliğinde bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Boşanma davalarında vekalet ücretine boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre karar verilir....
Davacı kadının yoksulluk nafakası ve ortak çocuk Aybüke için takdir edilen iştirak nafakasının arttırılması talebi ortak çocuk ...l'ün velayetinin düzenlenmesi talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacı kadına arttırılmasını talep ettiği bir yıllık yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı davalı kadın vekili tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairemizin 21.09.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir. B....
Somut olayda ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, davalının boşanmadan sonraki gelir durumuna göre mahkemece yoksulluk nafakasının artırımının reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Hükmün bu yönden onanması gerekmiştir. İştirak nafakası yönünden ise; çocuk için protokol ile belirlenen ayrı bir iştirak nafakası bulunmadığı gibi, hüküm altına alınmış bir iştirak nafakasıda yoktur. Açıklanan nedenlerle müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, bu yöndende davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, tarafların 2009 yılında boşandıkları, 3 tane müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiği, davacının boşanma sonucu yoksulluğa düştüğünü ileri sürerek kendisi için 400 TL yoksulluk, müşterek çocukların herbiri için ayrı ayrı 200 TL'den toplam 600 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; boşanma davasında davacının yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği, artık böyle bir hakkın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle yoksulluk davası yönünden reddi, müşterek çocuklar için 80'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kabulü ile müşterek çocuk lehine 200 TL iştirak nafakasının 500 TL arttırılarak 700 TL olarak davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen iştirak nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakasının arttırıma ilişkin taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakasının arttırılması taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava tarihi itibariyle boşanma dosyasının henüz kesinleşmediği, Mahkemenin 2011/192 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 24/04/2013 tarihinde davacı ve davalı tarafın 2 yıl süreyle ayrılıklarına, ayrılık süresince çocuğun velayetinin davacıda bırakılmasına, ayrılık nedeniyle 100,00 TL yoksulluk nafakası, 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve hükmün 10/07/2013 tarihinde kesinleştiği, 2014/132 esas sayılı dosyasında ise 100,00 TL yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye, 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 14/12/2015 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının evliliğin boşanma kararı ile bitmesi neticesinde verilebilecek nafakalardan olduğu, ayrılık davasında verilen tedbir nafakasının ayrılık için tayin edilen süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla daha önce verilip devam eden bir yoksulluk ve iştirak nafakası olmadığı...