İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl dava yönünden davanın KABULÜ İLE, tarafların TMK’nun 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Müşterek çocuklar T.C. kimlik nolu AZRA AKSU ve T.C. kimlik nolu UMUT KUBİLAY AKSU'nun velayetlerinin davacı-karşı davalı anneye verimesine, Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı-karşı davalı baba arasında; her ayın 4. hafta sonları Cumartesi saat:12:00'dan akşam saat 16:00'a kadar, yatısız olarak KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE, Müşterek çocuklar lehine, daha önce hükmolunan 500,00'er TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip aynen devamı ile 500,00'er TL (toplamda 1000,00 TL) iştirak nafakasının davalı-karşı davacı babadan alınarak velayeten davacı-karşı davalı anneye verilmesine, Davacı- karşı davalı kadın lehine daha önce hükmolunan 500,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip aynen devamı ile 500,00 TL YOKSULLUK NAFAKASININ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın yokluğunda verilen 08/10/2009 tarihli kararın tebliği için bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın adresten taşındığı belirtilerek iade edilmesi üzerine, o tarihte yürürlükte olan Tebligat Tüzüğünün 55/2. maddesinin yollamasıyla Tüzüğün 28. maddesinde belirtilen usule uygun olarak yeni adresi araştırılmadan Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yapılan tebligat usulsüz olduğundan, sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, temyiz süresinin geçmesi nedeniyle Yerel mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi....
ın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilerek, temyiz edenin temyiz hak ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararına karşı yapılan itiraz, tebliğnameye aykırı olarak yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ve olayın tek tanığı olan Serap Koca dinlenilmeden hüküm kurularak, CMK'nın 210/1. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi KORUMA KARARI KALDIRILMASI İSTENİLENLER : 1-Yurdagül (Değirmenci) Dinç 2-Gülhanım Değirmenci DAVA TÜRÜ : Koruma Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükümYurdagül (Değirmenci) Dinç tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum, 01.06.1994 doğumlu ....ve 14.07.1996 doğumlu ...hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa göre verilen bakım tedbirinin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda bakım tedbirinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm Yurdagül ( Değirmenci) Dinç tarafından temyiz edilmiştir. Koruma kararının kaldırılmasına yönelik istek korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevli memura mukavemet HÜKÜM : Hükümlülük, temyiz isteminin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz süresinin geçmesi nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz, sanığa 7201 sayılı tebligat kanununun 21. maddesi gereğince yapılan tebligatta sanığın adresinde bulunmama nedeni açıkça yazılmadığından usulsüz olması ayrıca sanığın hükmün tebliğ tarihinde askerde olduğunu beyan etmiş olması nedeniyle yerinde görüldüğünden RET KARARININ KALDIRILMASI, suretiyle işin esasına geçildi....
FAİZİHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 113 ] "İçtihat Metni" Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/185 Esas sayılı menfi tespit davası sırasında verilen 8.5.2003; tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı tarihe kadar, alacaklının mahkemece belirlenen borç miktarı için; borçlunun sorumlu olduğu kısma hasren, faiz talep etmesi mümkündür. Tedbir kararı kaldırılmadığı sürece ödeme ertelendiği için ve borç miktarının tahsilini sağlamak üzere para alacaklıya ödenemeyeceğinden hesaplamada faiz istenmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Etkin direnme, tehlikeli araç kullanma HÜKÜM : Hükümlülük, temyiz isteminin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz süresinin geçmesi, nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz, kararda "...tebliğden itibaren 7 gün içinde..." denmesi gerekirken "tefhim ve tebliğden itibaren...." denilmek suretiyle temyiz süresinin başlangıcı hususunda sanık yanılgıya düşürülmek suretiyle CYY 232/6. maddesine aykırı davranılmasından dolayı yerinde görüldüğünden, RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. 1- Tehlikeli araç kullanma suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CYY.nın 317.maddesi uyarınca sanık ...'...
göre başvurularak kanun yolunun hangisi olduğu, süresi, merci ve şekli tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıkça gösterilmediğinden Sanıklar ve müdafiilerinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5271 S.K 272 Maddesinin 3/2 fıkrasına göre 01,06,2005 tarihinden sonra işlenen suçlarda hapisten çevrilse bile sonuç ceza iki bin TL nin altında ise kesin nitelikte olur, ancak 1.6.2005 tarhinden önce işlenen suçlarda verilen para cezaları ancak doğrudan para cezası olarak verilirse kesin nitelikte olabilir, sanıklar ..., ..., ... ..., ..., ... ..., ... ... ...’in işlediği davaya konu olan suçlar 01.06.2005 tarihinden önce işlendiği ve hükmedilen para cezaları hapisten çevrildiğinden 21/7/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasanın 3-b maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’un 305/1.maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, verilen para cezaları ile ilgili temyiz yolu acık olduğu anlaşılmakla mahkemenin TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ KARARININ KALDIRILMASI...
Anayasa'nın 40/2 ve CYY.nın 34/2, 232/6. maddelerinde düzenlenen mahkeme kararına karşı kanun yollarına başvurma süresinin, merciinin ve sürenin ne zaman başlayacağının tereddüte yol açmayacak şekilde açıkça belirtilmesi kuralına aykırı olarak, temyiz süresinin başlangıcında tereddüte yol açılması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz isteği süresinde kabul edilerek RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Temyiz isteğinin vekalet ücretiyle sınırlandırılmış olması karşısında, bu kapsamla sınırlı olarak yapılan incelemede: 5271 Sayılı CYY 327/1, 328 ve "Avukatlık Ücret Tarifelinin 13/1-5 madde ve fıkraları uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi....
nın temyiz isteğinin reddine ilişkin KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; İddianamede "...sanık ...'nın bıçağı mağdur ...'a salladığı, yere düşen bıçağı alan diğer sanık ...'nın mağdurların üzerine yürüyüp kovaladığı" biçiminde tarif edilen silahla yaralamaya kalkışma suçundan kamu davası açılmasına karşın tehdit suçundan hüküm kurulmak suretiyle; "hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilir" ilkesini düzenleyen CYY'nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı sanıklar ... ve ...'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, sanık ...'...