Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece; davacı kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminat (TMK m.174/1), 400,00 TL yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve velayetleri davacı anneye bırakılan ortak çocuklar yararına 400,00'er TL iştirak nafakasına (TMK m. 182/2) hükmedilmiş, verilen bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.11.2016 tarih 2015/20547 Esas - 2016/15133 Karar sayılı ilamı ile, davacı kadın lehine hükmolunan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen ikinci kararla, davacı kadın lehine 80.000,00 TL maddi tazminat ile "iş bu karar kesinleştikten sonra" aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ve ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00 'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir....

    Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların eğitim durumları ve yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir - iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir - iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan, kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin tedbir - iştirak nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

    kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre reddine karar vermek gerekmiştir. 2-İştirak nafakalarının indirilmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.'...

      Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine ve özellikle müşterek çocuk ...’in yaşı ve eğitim durumuna göre; mahkemece takdir edilen nafaka miktarı çok az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir. Ayrıca, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E, 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Buna göre, dava tarihinden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken; kararda nafakanın geçerlik tarihinin gösterilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır (HUMK. md. 388/son). Öte yandan; davada müşterek çocuklar için hüküm altına alınan iştirak nafakalarının artırılması istenilmesine rağmen, müşterek çocuk ... için tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....

        Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası, tedbir nafakalarının miktarı ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İstinaf kararı davacı- karşı davalı erkek tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

          lehine 250’şer TL olarak hüküm altına alınan iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, iştirak nafakalarının ayrı ayrı 500’er TL’ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            (Aile) Mahkemesinin 31.....2005 tarih 2005/464 E-419 K. sayılı kararı ile hükmedilen iştirak nafakalarının, davalı tarafından icra takibine konu edilmiş olması karşısında, davalının müşterek çocukların velayetinin fiilen kullanmaması nedeniyle, iştirak nafakalarının konu edildiği icra takibi nedeniyle davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Buna göre uyuşmazlığın ''Aile Hukukuna" ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. . Davanın konusu, iştirak nafakası alacağından borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin olduğuna ve dolayısıyla Aile Hukukundan kaynaklandığına göre, açılan bu davanın 4787 sayılı Yasanın .... maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, görev hususu düşünülmeksizin, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Ankara 4.Aile Mahkemesinin 2012/1073 Esas 2013/537 Karar sayılı ilamı ile davacı ... için 200 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 100.TL artırılarak, aylık 300.TL’ye, müşterek çocuklar.....çin 100.TL olan iştirak nafakalarının aylık 100'şer TL artırılarak, aylık 200'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)...nun 297/2.maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

                Aile Mahkemesi'nin 10/09/2018 tarih, 2016/2362 esas, 2018/1436 karar sayılı ilamı ile yalnız 1.000 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL'ye indirildiğini, çocuklar için ödenen toplam 2.000 TL nafakanın devam ettiğini, yoksulluk nafakası koşullarının bulunmadığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına kabul edilmediği takdirde indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı- davacı vekili karşı dava dilekçesi ile iştirak nafakalarının TÜİK tarafından yayımlanan üfe artış oranı uygulanmak suretiyle bulunan 1.866,84 TL'den toplam 3.733,66 TL'ye yükseltilmesini istemiştir....

                Dava; iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Davacının istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların Ankara 8. Aile Mahkemesinin 29/04/2021 tarih ve 2021/280- 531 E.K sayılı 01/06/2021 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar MERT EFE (2008), ESMA (2011), ZEHRA (2015) için ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacı tarafça aylık 350,00'şer TL olan iştirak nafakasının arttırılarak aylık 1.000,00'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, Ankara 25. Aile Mahkemesi 2022/440 Esas - 2022/648 Karar 12/10/2022 tarihli kararı ile davacının talebinin kısmen kabulü ile, iştirak nafakalarının aylık 200,00 TL tutarında arttırılarak aylık 550,00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu