Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece, boşanma ve boşanmanın diğer fer'ileri ile birlikte tarafların ortak çocuğu 22.11.2002 doğumlu ... yararına 1.300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.03.2015 tarihli ilamı ile velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının çok olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararla, ortak çocuk yararına 1.200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, bu karar ise davalı baba tarafından temyiz edilmiştir....

    TMK'nun 182. maddesi hükmüne göre; velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine (iştirak nafakası) gücü oranında katılmak zorundadır. TMK 350. maddesinin birinci fıkrasına göre velayetin kaldırılması hâlinde bile ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.Ana babanın bakım yükümlülüğünün doğal sonucu olan iştirak nafakası, çocuğun korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir ve hâkim talep bulunmasa dahi kendiliğinden iştirak nafakasına hükmedebilecektir. Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferîsi niteliğindeki iştirak nafakası talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil eder, bu nedenle de ayrı harç alınmaz. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....

    Velayeti annede bulunan müşterek çocuk Emine Eslem için hükmedilen aylık 350,00 TL iştirak nafakasının yıllık miktarı nazara alındığında karar tarihi ve miktar itibariyle karar kesin mahiyettedir. Bu itibarla davalının müşterek çocuk Emine Eslem için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkek vekilinin, müşterek çocuk Emine Eslem lehine hükmedilmiş olan iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....

    Dava, İştirak nafakası talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, reddedilen velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, boşanma kararından sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 05.01.2012 tarihinde dünyaya gelen çocuğun velayetinin düzenlenmesi ve bu çocuk için iştirak nafakası talebine ilişkin olduğuna göre, çocuk için tayin edilen nafakanın "tedbir" değil, dava tarihinden itibaren iştirak nafakası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaheretten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk için davalı baba aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Tarafların sosyal ekonomik durum araştırması için mahkemece müzekkere yazılmış ise de, müzekkere cevabı olumsuz gelmiş, mahkemece de yeniden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tespiti, iştirak nafakası tayin ve miktarında önem arzettiğinden, tarafların yeniden ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılarak sonucu uyarınca iştirak nafakası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine karar verilmiş, iştirak nafakası talebi ise reddedilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davalı annenin... İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı, düzenli bir gelirinin bulunduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece hükmedilen iştirak nafakası yönünden dava tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak hüküm altına alınması gerekirken, davanın açıldığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir; karar kesinleştikten sonra ise iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline yönünde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus esasa etkili görülmemiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2018/471 Esas 2019/110 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verildiği, kararın 11.03.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın anlaşmalı boşanma olarak görüldüğü tarafların anlaşmaları doğrultusunda iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Velayet hakkı sahibinin boşanma davasında iştirak nafakası talebinin olmaması ya da bu haktan feragat etmesi sonradan iştirak nafakası davası açmasına engel değildir. Zira Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu bağlamda iştirak nafakası devam edegelen ve yenilenen borçlardandır....

              UYAP Entegrasyonu