WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2013/588 Esas, 2014/755 Karar sayılı ilamının kesinleşmediğini, boşanma ile karar verilen iştirak nafakası, tazminatlar ve bunların ferileri niteliğindeki avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin kesinleşmeden takibe konulamayacağını, iştirak nafakası kararın kesinleşmesinden sonra işlemeye başlayacağından alacaklının dava tarihinden itibaren iştirak nafakası talep etmesinin ilama aykırı olduğunu belirterek, icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece nafaka ilamlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden şikayetin iştirak nafakası yönünden reddine avukatlık ücreti ile yargılama gideri yönünden ise kabulüne karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK'nun 443/4. (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez....

    Şti'' yetkilisinin sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında sanığın sahte fatura düzenleme suçuna ne şekilde iştirak ettiklerinin belirtilmemesi karşısında, gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanığı tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları ve faturaların verilmesine sanığın iştirak olup olmadığı konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’ye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında sanığın mükellef şirketin beyannamelerini vermek dışında...

      -K A R A R- Şikâyetçi vekili, borçluya ait taşınmazlardaki ürünlerin, müvekkilinin borç ikrarını içerir noter senedine dayalı alacağı nedeniyle haczedildiğini, İİK'nın 100. maddesine göre ilk hacze iştirak koşullarının gerçekleşmiş olmasına karşın satış bedelinin paylaşımına esas ........2012 tarihli sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, hacze iştirak etmek isteyen alacaklının iştirak etmek istediği dosyada talepte bulunması gerektiğini, şikayetçinin hacze iştirak talebinin olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayetçinin alacağının dayandığı noter senedinin öncelik hakkı sağlamadığı, İİK'nın 100/.... maddesine göre ilam niteliğinde olmadığı ve hacze iştirak koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

        ün ergin olduğu ve bozma ilamında sadece çocuklar ... için takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu belirtildiği ve müşterek çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarı kesinleştiği halde, bozmadan sonra verilen kararda ... yararına yeniden ve 300 TL olarak iştirak nafakası takdiri doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile arasında görülen boşanma davasında velayeti kendisine verilen müşterek çocuk Şilan Yüksel için hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz hale geldiğini, ayrıca boşanmadan sonra doğan müşterek çocuk Döne Irmak için nafakaya hükmedilmediğini ileri sürerek; müşterek çocuk Şilan Yüksel lehine hükmedilmiş olan iştirak nafakasının 300 TL ye yükseltilmesini, müşterek çocuk Döne Irmak için ise aylık 300 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Bu doğrultuda davalının tüm, davacının hükmedilen iştirak nafakasının artış miktarının azlığına dair istinaf başvurularının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış miktarının düzenlenmemesine dair istinaf başvurusu yönünden ise; iştirak nafakasına hükmedilen ilk ilamda tarafların anlaşmaları uyarınca hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda % 10 oranında artacağına dair bir düzenleme bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde ise artışın TÜİK tarafından açklanan ÜFE oranında yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu kapsamda hükmedilen iştirak nafakasının TMK.nun 184/4. maddesi uyarınca gelecek yıllarda ne miktarda artacağının ve ödeneceğinin düzenlenmesi gerekmektedir. İlk ilamda karar verilmiş olan % 10 artış çocuğun giderlerini karşılamada günün ekonomik koşulları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde yetersizdir....

            450 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın iştirak nafakası yönünden davacı tarafından süresinde temyizi üzerine, Dairemizin 17.11.2015 tarih 2015/21787 esas 2015/21504 karar sayılı kararı ile reddedilen yıllık nafaka tutarının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kaldığından bahisle temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir....

              Iştirak nafakası velayet hakkı kendisine bırakılan eş tarafından çocuk adına istenir(TMK. 329.md). Somut olayda taraflar Mersin 5. Aile Mahkemesinin 25.06.2012 2012/408 E.-2012/509 K.sayılı kararı ile boşanmışlar, boşanma sırasında tarafların müşterek çocuğu F. N. 'a nafaka bağlanmamıştır. Davadaki istem taraflar boşandıktan sonra küçük için istenilen iştirak nafakası olduğu halde mahkemece nitelendirmede yanılgıya düşülerek yargılama sırasında hükmedilen 400 TL nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye, çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin Reddine, " ifadelerinin çıkarılarak yerine "... Müşterek çocuklardan Ö. B. için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 300 TL'ye, Müşterek çocuklardan F. B. için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının dava tarihinden itibaren aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye, çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine..." ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dairemizin 2017/6887 esas, 2018/12105 sayılı, 30.10.2018 tarihli kararı ile çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası çok bulunarak karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yeniden tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış ve "Çocuk lehine hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren 150 TL artırılarak aylık 440,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak iştirak nafakası ile ilgili olarak verilen kararda artış miktarı yanlış yazılarak 440,00 TL bulunması gerekirken, 450 TL olarak hesaplanmıştır. İştirak nafakasının 140,00 TL artırılarak 440,00 TL olarak kabul edilmesi gerekirken, bu hesap hatası ile 450,00 TL olduğu kabul edilip yanlış bedele hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

                    UYAP Entegrasyonu