İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; ödeme emrinin iptali talebinin süreden, haczin kaldırılması ve istirdat talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davasının borçlu tarafından açılması gerekirken olayımızda davacımızın borçlu durumunda değil aksine önceki alacaklıdan alacağı temlik alan alacaklı durumunda olduğu gözetildiğinde davanın İİK'nun 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği, sebepsiz----alacak davası olduğunun kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. '' gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararına yönelik bozma kararı vermiştir.------ uygulayacağı göz önüne alınarak davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade davası olduğu kanaatine varılmıştır.Esas yönünden------ yazılan müzekkereye verilen cevapta alıcı ----olduğu ancak takipte borçlu olarak eski unvanı----- olan davacı firmanın gösterildiği her iki şirketin farklı şirketler olduğu,---davacı firma unvanının bulunmadığı ve davacı şirket ile ---...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/721 Esas KARAR NO: 2023/107 TALEP : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) TALEP TARİHİ: 30/09/2022 KARAR TARİHİ: 28/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Talep eden asil talep dilekçesinde özetle; ----- çekin,------- tarafından tanzim edilerek kendisine verildiğini, bu çek yaprağını üçüncü bir şahsa ciro etmeden ve hiç kimseye vermeden kaybettiğini, borçlu çek sahibinden alacağını haricen tahsil ettiğini ve herhangi bir alacağının kalmadığını beyanla, çekin kıymetli evrak niteliğinde iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/721 Esas KARAR NO: 2023/107 TALEP : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) TALEP TARİHİ: 30/09/2022 KARAR TARİHİ: 28/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Talep eden asil talep dilekçesinde özetle; ----- çekin,------- tarafından tanzim edilerek kendisine verildiğini, bu çek yaprağını üçüncü bir şahsa ciro etmeden ve hiç kimseye vermeden kaybettiğini, borçlu çek sahibinden alacağını haricen tahsil ettiğini ve herhangi bir alacağının kalmadığını beyanla, çekin kıymetli evrak niteliğinde iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Aynı Kanun'un 72/7. maddesi uyarınca borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerekmektedir. Davacı vekili yargılamanın devamı sırasında verdiği dilekçe ile borcun icra dairesine ödendiğini ileri sürdüğünden bu husus araştırılarak ödeme yapılmış ise davaya istirdat davası olarak devam olup sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına, davalılar ... Kapı ve İnş. Malz.Paz.Tic.Ltd.Şti. ile ... Çelik Kapı Dek.San ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile, davalı tarafından kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında takip masrafları ile birlikte ödenen 5.913,00 TL kira parasının tahsilini ve yine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü 2012/13952 sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece her ne kadar Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı dosyası ile başlatılan icra takip alacağının dava açılmadan önce ödendiğinden menfi tespit davası açılamayacağı ancak istirdat davası açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacı birinci takip nedeniyle istirdat davası açmış, ikinci takip nedeniyle menfi tespit davası açmıştır....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilen alacağa ilişkin yapılan takibe karşı açılan borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit ve fazladan ödendiği belirtilen miktar yönünden istirdat talebine yöneliktir. ... 5. İcra Dairesinin 2018/2395 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı hakkında "10/10/2017 tarihli, A018669 sıra nolu fatura" açıklaması ile 13.000,00 TL alacağın takip öncesi işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Gölbaşı (...)...
nin de aynı tarihlerde müdürlüğünü yaptığını ve borcun doğumundan sonra müdürlük görevinden istifa ettiğini, borçlunun borcun doğumundan sonra davacı şirkette bulunan hisselerini kağıt üzerinde devrettiğini ancak perde arkasında çalışmaya devam ettiğini, borçlunun ...adresine hacze gidildiğini ve haciz mahalline girilmeden önce adresin borçluya ait olup olmadığının tespiti açısından adrese komşu konumda bulunan yerlerden bilgi talep edildiğini, 17.11.2016 tarihli haciz zaptının birinci sayfasında yazılı olduğu üzere etraftan borçlu sorulduğunda haciz tatbik edilen adres ile ilişkilendirildiğini ve adresin borçluya ait olduğunun tespit edildiğini, haciz mahallinde borçlunun faaliyette ve adresin borçlu kullanımında olduğunu gösterir belgeler bulunduğunu, tasarrufun iptali davası kural olarak borçlunun üçüncü şahıslarla yapmış olduğu tasarruf işlemlerinin geçersizliğini sağlamak ve dolayısı ile iptal ettirmek üzere açılan bir dava türü olduğunu, davacının tasarrufun iptali davası açılması...
Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....
Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile tahakkuk ettirilen alacak nedeniyle menfi tespit ve (kısmi ödemelere dair ) istirdat istemine ilişkindir. Taraflar arasında; davalının sayacın kırık olduğunun tespiti üzerine davacıya bir günlük süre verdiği ve akabinde hiç bir işlem ve tespitte bulunmadığı davacının ise; sayacı davalı kurum yetkilileri dışında üçüncü bir kişiye taktırdığı hususlarında bir çekişme yoktur. Çekişme, davacının bu eyleminin kaçak veya usulsüz elektrik kullanımı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu çerçevede tanzim edilen 15/09/2010 tarihli tutanağın hukuka uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....