WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir. Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır. Bedelsizlik iddiası, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel def'îdir. Bedelsizlik bir kişisel def'î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def'îni ileri sürebilir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı TBK’nın 77 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir....

    C) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi ... ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).) Dosyanın ayrıntılı incelenmesi neticesinde davalı yan süresi içerisinde yenileme dilekçesi verilmediğinden davanın açılmamış sayılması savunmasında bulunmuşsa da, Konya BAM kararı incelendiğinde bu savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır. Davalı-alacaklı yan, alacağını ispat edememiştir. Zira Adli Tıp Kurumu raporunda borçlu-davacı adına imza (bonolara ilişkin) tespit edilemediğini bildirir kanaat raporu verilmiştir. Dava kambiyo yolu ile icra takibine konulan bonodaki imzanın sahte atıldığı iddiasına dayalı olup, ispat külfeti davalı alacaklı yandadır....

      Dava ödenmeyen kredi borcunun tahsili için davacı banka tarafından girişilen icra takibine karşı borçlu ve kefil konumundaki davalıların itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl borçlu şirketin icra dosyasında borcunu ödediği ve itirazın iptali davasının koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine kefiller yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu şirket yetkilisi icra dosyasına verdiği 31.3.2004 tarihli dilekçesinde “Avukatımızın yaptığı itirazda dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ticari itibarımızın sarsılmaması bakımından şimdilik vazgeçiyorum ve dosya borcunu ödüyorum” demişse de, davalı borçlu temsilcisinin alınan beyanı koşullu nitelikte olduğundan itirazdan vazgeçme olarak nitelendirilemez....

        Dava ödenmeyen kredi borcunun tahsili için davacı banka tarafından girişilen icra takibine karşı borçlu ve kefil konumundaki davalıların itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl borçlu şirketin icra dosyasında borcunu ödediği ve itirazın iptali davasının koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine kefiller yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu şirket yetkilisi icra dosyasına verdiği 31.3.2004 tarihli dilekçesinde “Avukatımızın yaptığı itirazda dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ticari itibarımızın sarsılmaması bakımından şimdilik vazgeçiyorum ve dosya borcunu ödüyorum” demişse de, davalı borçlu temsilcisinin alınan beyanı koşullu nitelikte olduğundan itirazdan vazgeçme olarak nitelendirilemez....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...davacı, haciz tehdidi altında yaptığı ödemeyi davalıdan talep ettiğinden dava istirdat davası olarak nitelendirilmiştir. Dava tarihi olan 07/06/2022 tarihinde davacının borçlu sıfatı bulunmamaktadır. Davacı icra tehdidi altında 18/04/2019 tarihinde ödediğini ileri sürdüğü paranın istirdadı için iş bu davayı açmış ise de, istirdat davası İİK 72/7.maddesi gereğince ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde en geç 18/04/2020 tarihinde açılması gerekirken açılmamıştır. Yasal bir yıllık istirdat davası açma süresi içerisinde geçerli bir icra takibi ve tarafların borçlu alacaklı sıfatları bulunmaktadır ancak İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/421 E sayılı kesinleşmiş kararı ile 17/09/2021 tarihi itibarı ile icra takibi iptal edilmiş, davacının borçlu davalının ise alacaklı sıfatları kalmamıştır. İstirdat davası, takip borçlusu tarafından takip alacaklısına karşı açılabilir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2018/275 ESAS-2019/428 KARAR DAVA KONUSU : ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ, İŞLEM İPTALİ VE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Antalya 5....

            Diğer bir anlatım ile açılan borçlu olmadığının tespiti davası, yargılama sürerken yapılan ödeme nedeni ile istirdat davasına dönüşmüştür. Mahkemece, istirdat davasına yönelik hüküm kurulması gerekirken ödeme yapılmamış gibi borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              nun 72/1.maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için tespit davası açabilir. Aynı maddenin 7. fıkrası hükmüne göre takibe itiraz etmemiş olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Açılan davada İİK'nın 72/7 maddesi gereğince istirdat davası açma koşullarının gerçekleştiği ve süresinde açılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eczacı olduğunu, davalı kurum ile yaptığı sözleşme gereği kurum mensuplarına ilaç verdiğini, 2009 ve 2012 yılı protokolünü ihlal ettiği gerekçesiyle kuruma fatura edilen reçete bedeli olan 2.024,57 TL’nin 10 katı tutarında 24.177,10 TL cezai işlem uygulandığını, cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, cezai işlemin iptalini ve davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, yargılama sırasında dava konusu cezanın hak edişinden kesilmesi nedeniyle kesintinin iadesine karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu