Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, senet iptali ve istirdat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 20.Asliye Hukuk ve Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, bononun geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl alacak olan ve iptali istenen takibe konu 5.250,00 TL.lık bononun miktarına göre, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, toplam 7.777,19 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip harcı yatırılarak menfi tespit ve İstirdat davası açıldığı, 9.442,62 TL olarakda harçın tamamlandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/783 Esas KARAR NO : 2021/974 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) DAVA TARİHİ : 02/05/2019 KARAR TARİHİ : 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ----- ait tadilat ve tasarım işleri için --- tarihinde davalı ile sözleşme yapıldığını, ancak sözleşmeye riayet edilmediğini ancak tadilat bedeli olarak davalıya ------ bedelli çeklere ödemeden men kararı verilmesini, çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır....

          İlk derece mahkemesince borçlu olmadığının tespiti davasında davacının takibin dayanağı olarak gösterilen resmi taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, kaldı ki resmi satış sözleşmesinde satış bedelinin peşin olarak ödendiği ibaresinin aksinin davalı tarafından kesin delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebinin kabulüne karar verilmiş olup, davalı tarafın istinaf talebinin bulunmaması nedeniyle bu hususlar davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacının borçlu olmadığı parayı takibin kesinleşmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı, istirdat davasının İİK'nun 72/7. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dikkate alınarak istirdat davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, istirdat davasının reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

          Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin İİK 72/1 maddesi uyarınca durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, aksi takdirde İİK 72/2 maddesi uyarınca dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılan yargılama sonunda müvekkili şirketin dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile 6102 sayılı TTK 792. Maddesi uyarınca çekin istirdatına, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, istirdat davasının şartlarının oluşmadığını, borcun borçlu keşidecisi ... ......

            nun aracından çalındığını, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çeklerin iptaline karar verildiğini, çek iptali kararı nedeniyle davalının alacak talep edemeyeceğini, davacıların cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davacıların icra dosyalarında çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çeklerle ilgili olarak ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/30 Esas sayılı istirdat davasında davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay aşamasında olduğunu, davacıların istirdat davasının reddi nedeniyle borçlu olduğunun belirlendiğini hasımsız çek iptali kararının borçsuzluğu ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

              Davacı taraf, borçlu olmadığı bir parayı haciz baskısı altında ödediğini iddia etmektedir. İstirdat; geri alma, İstirdat davası ise; borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödenen paranın geri alınması için açılan dava türüdür. Davacı taraf "davalı tarafa borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödeme yaptığını" iddia ettiğinden, ---- sayılı kararında belirtildiği üzere, dava istirdat davasıdır, davacı icra takip dosyasında borçlu konumunda olmadığından, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi halinde, sebepsiz zenginleşenin dava dışı borçlu şirket olduğundan, davalıya karşı dava açılamayacağı nazara alınarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

                Katılma yoluyla istinaf eden asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı taraf her ne kadar davaya konu çeklerin icra takibine konulduktan sonra icra tehdidi altında kalarak ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen mahkemece istirdat talebi yönünden karar verilmediğini beyan etmiş ise de, davaya ve icra takibine konulan çeklerin davacı tarafından ödenmediğini, dosya alacağının dava dışı borçlulardan tahsil edildiğini, bu nedenle davacının istirdat talebinin yersiz olduğunu, davacının infaz olan dosyalarla ilgili borçlu olmadığının tespiti için dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının istirdat talebi olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir hüküm kurulmadığını, davacının istirdat talebine yönelik davasını ispat edemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  Katılma yoluyla istinaf eden asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı taraf her ne kadar davaya konu çeklerin icra takibine konulduktan sonra icra tehdidi altında kalarak ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen mahkemece istirdat talebi yönünden karar verilmediğini beyan etmiş ise de, davaya ve icra takibine konulan çeklerin davacı tarafından ödenmediğini, dosya alacağının dava dışı borçlulardan tahsil edildiğini, bu nedenle davacının istirdat talebinin yersiz olduğunu, davacının infaz olan dosyalarla ilgili borçlu olmadığının tespiti için dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının istirdat talebi olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir hüküm kurulmadığını, davacının istirdat talebine yönelik davasını ispat edemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu