Davacının kesinleşmiş işe iade davası ile işe iadesine karar verildiği, işe iadenin mali sonuçları yönünden ise işe iade davasının açıldığı tarihteki davacının ücretine göre tespit hükmü kurulduğu, işe iade davasında verilen karara yönelik davacının işe iade davasın işe iadenin mali sonuçları yönünden daha fazla miktarda alacağın belirlenmesi gerektiğine dair istinaf talebi bulunmadığı, işe iadenin kabulüne dair kararına karşı sadece davalının istinaf talebinde bulunduğu, bilirkişi raporunda davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücretine göre işe iade davasında belirlenen miktardan daha fazla hesaplama yapıldığı, davacının işe iade davasında belirtilen miktara rağmen işe başlatılmadığı tarihteki miktara hesaplamaya göre alacak talebinde bulunduğu, davalının işe iadenin mali sonuçları yönünden davacının işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken miktarları ödediğini ispat edemediği, davacının işe iade başvurusu bulunduğu ve davacının işe davet edildiğinin ispat edilemediği, davacının...
İş mahkemesinin 2017/511 Esasına kayden işe iade davası açtığını, işe iade davası neticesinde davacının işe iadesine yapılan feshin geçersizliğine ve boşta geçen süre ücreti ile işe iade tazminatına hükmedildiğini, davanın ONAMA ile kesinleştiğini, davacı tarafça 02.03.2020 tarihli ihtarname ile işe iade talep ettiğini, davalı tarafından yasal süre içerisinde işe iade edilmediğinden İstanbul 11. İcra müdürlüğü 2020/12957 Esasına kayden icra takibi başlattıklarını ifade etmiş, takibe davalının itiraz ettiğini, takip başlatılan alacaklar yönünden takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtıkları davada işe iade tazminatı ve kıdem tazminatı alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi üzerine yeniden talepte bulunduklarını, iflas idaresinin kıdem tazminatı alacağını işçi alacağı olarak kabul ettiğini, ancak işe iade tazminatının işçilik alacağı olmadığı gerekçesi ile 4. sırada masaya kaydına karar verdiğini, işe iade tazminatının İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işçi alacağı hükmünde olduğunu ileri sürerek, işe iade tazminatının 1. sırada masaya kaydına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, kesinleşen işe iade kararı gereği davacının işe iade talebine cevaben davalı şirket nezdinde depo sorumlusu olarak çalışmasının adli sicil kaydından ötürü mümkün olmadığı ve aynı grup bünyesindeki ... Yayıncılık Tur.ve Gıda Paz. A.Ş. tarafından işletilmekte olan depoda eski görevi ile aynı pozisyonda işe başlamasının ihtar edildiğini, davacının işe başlamak yerine işveren aleyhine kötü niyetli şekilde icra takibi başlattığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin fesih öncesi davalı... Turizm ve Lokantacılık Tic. A.Ş. ünvanlı şirket işçisi olarak çalışmakta olup, kesinleşen işe iade kararı sonrasında davacının bu şirkette çalışmak üzere işe iade başvurunda bulunduğu, davalının işe davet ihtarnamesinde aynı grup bünyesindeki dava dışı ... Yayıncılık Tur.ve Gıda Paz....
Somut olayda; davacının, davalılar aleyhine aynı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ile birlikte işe iade davası açtığı, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına ilişkin taleplerin, tefrik edilerek mahkemenin başka bir esasına kaydedilerek alacaklar yönünden yargılamaya yeni esas üzerinden devam edildiği, işe iade davasının ise eski esas üzerinden yargılamasına devam edildiği, dosyadaki belgelere göre işe iade davasının Kocaeli 3....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....
Mahkemece davacının kanuni sürede başlatılmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir....
İş Mahkemesi' nin 2017/1391 E. işe iade davası açtığını ve maddi hukuk bağlamında her ne kadar haklı olsak da neticede davacının işe iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, -İşe iade kararının kesinleşmesinin akabinde davacı tarafından usulüne uygun bir şekilde müvekkili şirkete işe iade yönünde bir başvuru gerçekleştirilmediğini, -Davacı işçinin tarafından, kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde başvurulmadığını, davacı tarafından süresinde yapılmayan işe iade talebinin de samimi olmadığını, davacı işçinin amacının, işe iade kurumunun menfaatlerinden yararlanmak ve haksız kazanç sağlamak olduğunu, -Davacı işçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliği üzerine 10 iş günlük süre içinde işe başlatılması için davalı işverene müracaat etmesi gerektiğini, davacı işçi tarafından yapılan başvuruda işçinin, işe iade yönündeki başvurusu samimi olması gerektiğini, işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1137 Esas sayılı dosyasında görülen işe iade davasında, davacının diğer borçlu T5 ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi'ne işe iadesine karar verildiğini, davalı T5 ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi'nin dosyaya gönderdiği 25.10.2018 tarihli yazıda T1 ait işe iade kararına ilişkin kesinleşmiş karar tarafımıza tebliğ edilmemiştir....
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddî ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez....