Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı kesinleşen işe iade kararı üzerine başlatıldığını ancak işçilik alacaklarına ilişkin davası sebebi ile; 1- Davacının 2009/ 228 esas sayılı dosyası yönünden; Davacının dosya kapsamına göre işe başlatıldığı, çalışma şartlarında fesih öncesine göre farklılık olsa bile uzun süre bu duruma ses çıkartmaması karşısında davacının işe başlatıldığı yönündeki kabulün yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı işe iade üzerine işe başlatıldığına göre işe başlatmama tazminatı isteyemez. Bu sebeple davacınn kendi davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davalının 2008/263 esas sayılı dosyası yönünden; Kesinleşen işe iade kararı sonrası davacının işe başlaması durumunda fesih sırasında ödenmiş olan ihbar ve kıdem tazminatının işçinin hak kazandığı, boşta geçen süreye ait ücretten mahsup edilmesinden sonra artan miktarın işverene iade edilmesi gerekir....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve şartları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/453 ESAS - 2019/21 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle, davacının işe iade talebine süresi içerisinde ve usulüne uygun cevap verdiklerini, davacının işe iade talebinde samimi olmadığını, iddia ettiği ücretlerin süreklilik arz etmediğini, bu nedenle haksız davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, işçinin eksik hususların açıklığa kavuşturulması yönünden işverene müracaat etmemesi, işe iade talebinde bulunduğu dönemde SGK kayıtlarına göre başka bir işveren nezdinde çalışıyor olması, 2017 yılı içerisinde yani işe iade davasına yakın zamanda Ankara 20....

      İş Mahkemesi’nin 2012/512 Esas-2013/68 Karar sayılı dosyasında görülen davada işe iadesine karar verildiğini, kararın taraflarca temyiz edilmeden kesinleştiğini, müvekkilinin Mahkemenin işe iade kararı doğrultusunda süresi içinde davalı işveren işe iadesi ile ilgili 29 Mayıs 2013 tarihinde noter kanalıyla davalı Şirkete başvuruda bulunduğunu, davalı işverenin 25 Haziran 2013 tarihli noter ihtarnamesi ile davacının işe iade başvurusunu kabul ettiğini, davalı işverenin işe iade kararı sonrasında davacıdan tazminatların iadesini istediğini ve davacının da hemen hemen tamamını iade ettiğini, işe iade kararı gereği davalı işveren ödemeleri gereken 4 aylık boşta geçen süre ücretini ödemediklerini, yine davalı işverenin 4 aylık boşta geçen süre primini SGK'ya bildirimini yapması ve ödemesi gerektiği halde SGK'ya bildirim dahi yapmadığını, ilk işe başladığında TİS'e ve yasaya göre yasak olmasına rağmen 3 hafta üst üste gece mesaisine bırakıldığını, davacıyı normal mesai çalışma süresinin dışında...

        fark edilerek esasın bu şekilde kapatıldığına hükmettiğini, davalı idarenin işe iade talebini reddettiğini, işe iade tazminatının ödenmediğini, bu sebeplerle; şimdilik 1.500,00 TL. 4 aylık tazminat, 1.500,00 TL. 4 aylık ücreti, ve 1.500,00 TL. sendikal ve sosyal haklar, kıdem tazminatı farkı 250,00 TL....

          Dairemizin, “...Somut olayda, mahkemece, işe iade kararının kesinleşmesinden sonra süresi içinde davacı işçi tarafından işe başlatılması için yapılan başvurunun ortak girişimi oluşturan diğer ortağa tebliğ edilememiş olması nedeni ile işe başlatıp başlatmayacağının ve feshin, tebligatın usulüne uygun tebliği ile gerçekleşeceği ve usulüne uygun yapılmış bir tebliğin bulunmadığı gerekçesi ile işe iade sonrası isteklerin reddine karar verilmiştir. İşe iade kararından sonra, işçinin işe başlatılmak için işverene yapacağı başvurunun ne şekilde olacağı hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. İspat edilmesi kaydı ile sözlü olarak dahi işe başlatılma iradesinin işverene ulaştırılması mümkündür. Dosya kapsamından, davacı işçinin işe iade başvurusunu ... 7. Noterliğinin 20.09.2013 tarih ve 19864 sayılı ihtarnamesi ile yaptığı, adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ... Şirketine işe başlatılmaya ilişkin usulüne uygun tebligat yaptığı ve işe başlama iradesini ortaya koyduğu anlaşılmıştır....

            Mahkemesi DAVA : Davacı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, kesinleşen işe iade kararı üzerine süresi içerisinde işverene başvuruda bulunmasına rağmen davalı işverence işe iade edilmediğini ... sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı, işe başlatmama tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı işveren davacı işçinin işe iade başvurusu üzerine kanuni süre içerisinde işe davet edildiğini, ancak davacının işe başlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Davacının davalı işyerinde yemek dağıtıcısı olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin 03.07.2014 tarihinde feshedildiği, açtığı işe iade davası sonucu işe iadesine karar verildiği ve yasal süresi içinde yaptığı başvuru üzerine 03.11.2015 tarihinde yeniden işe başladığı, iş başı yapmak üzere işyerine gittiğinde farklı bir pozisyonda ve daha ağır çalışma koşullarında iş görmesinin istendiği, işe iade sonrası verilen görevin eski görevine göre farklı çalışma koşullarına haiz olduğu, davacının işe iade sonrasında yine görevlendirildiği işyerinde birkaç gün süre ile çalışmış olmasına rağmen işverenin işçiyi eski işine iade etmemiş olması nedeniyle İş Kanunu 21. maddesine uygun gerçek anlamda işe başlatmadan söz edilemeyeceğinden davacının işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine ve aynı zamanda ibbar-kıdem tazminatı alacaklarına hak kazandığının kabulü gerekmiştir....

              İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini (1) ay içinde işçiye bildirmesi gerekir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....

              Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: işe iade davası sonrasında işe başlama ve başlatmama hususunda tarafların samimi olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21’inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda olduğu gibi, işçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı hâlde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yaptığı başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Öte yandan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21’inci maddesine göre süresi içinde işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır....

                UYAP Entegrasyonu