Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin davalı Belediye ile dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine karşı açtığı feshin geçersizliği ve işe iade davasında davalı Belediye yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen Belediyenin boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından Doğa Organizasyon Şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu ve kararın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı işçi kesinleşen işe iade kararı sonrasında işe iade yükümlülüğü bulunan dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine usulüne uygun olarak işe iade başvurusunda bulunmadığından işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Buna göre, davacının işe iade kararının mali sonuçlarına hak kazanması da mümkün değildir. Mahkemece, davalı Belediyenin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından sorumluluğuna hükmedilmesi hatalıdır....

    İşveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde işe iade kararında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları gereğince, işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda, işverence yapılan fesih 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

    Sözü geçen Avukatın gerek işe iade davasında, gerekse de eldeki davada davalı işvereni temsil ettiği görülmekte ise de, işe iade başvurusunun işverene yapılması gerekli olup, özel bir yetki verilmediği sürece vekile yapılan başvuru geçersizdir. Anılan sebeple, davacının, işe iade başvurusu usulüne uygun değildir. Mahkemece, aksi yönde kanaat ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Davacının usulüne uygun şekilde işe başlama başvurusunda bulunmaması sebebiyle, 31/12/2010 tarihli fesih geçerli hale gelmiştir. Bu halde, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin ücret alacağı talepleri reddedilmelidir....

      Noterliği 10/12/2015 tarih ve 26643 yevmiye sayılı ihtarı ile davalı işverene gönderdiği işe başlama talebine işveren tarafından 18/12/2015 tarihli Bursa 21.Noterliği ihtarnamesi ile olumlu cevap verildiği ve davacının 04/01/2016 günü saat 09:00'da işe başlamak üzere işe davet edildiği, davacının 04/01/2016 tarihinde işbaşı yaptığı anlaşılmıştır. Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyi niyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yaralanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez....

      E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı ve işe başlatmama tazminatına işletilecek faizin türü noktalarında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta işe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında, işe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur. Ayrıca işe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır....

        Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının kıdem tazminatı alacağı hesabına esas aylık ücreti miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2021/228 ESAS, 2021/478 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen davacının işe başlamadığı, bu nedenle boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanamayadağı, işe iade başvurusunun samimi olmadığı, davalı şirket tarafından davacının işe başlaması için gereken çabanı harcandığı ve işe davet edildiği, buna rağmen davacının hiçbir şekilde başvuruda bulunmayarak davet teklifini kabul etmediği, davacının gerçekte işe başlamak gibi bir niyeti olmadığı halde işe idde davasının sonuçlarından yararlanmak için yaptığı başvurunun geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"İŞ MAHKEMESİ Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalıya ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini, açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ancak yeni iş bulduğundan işe geri dönmek istemediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, işe iade kararı sonrası davacının işe başlama talebinde bulunduğunu, talebin kabul edildiğini ancak davacının yeni iş bulması nedeniyle çalışmaya başlamadığını, yapılan feshin geçerli hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilin 2009 yılı Temmuz ayında sebep gösterilmeksizin davalı kurumdaki işinden çıkarıldığını, ... 1.Asliye Hukuk (iş) Mahkemesinde 2009/470 E sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığını ve işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bu karar üzerine 27.12.2010 tarihinde işe iade edildiğini, ancak bu iadenin iş hukukunun şartlarını taşımadığını, kendilerine fiilen görev verilmediğini, bir hafta sonra il özel idaresine atandığını, İl Özel İdaresinin bu atamayı uygun görmeyerek müvekkilin dosyasını iade ettiğini, davalı idarenin hiçbir gerekçe göstermeden davacının iş akdini tekrar feshettiğini, bunun üzerine yine işe iade talepli dava açılıp müvekkil lehine işe iade kararı verildiğini, bu kararın davalı idare tarafından temyiz edildiğini...

              İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen s-üreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

              UYAP Entegrasyonu