Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada ise, 08.07.2013-06.01.2014 tarihleri arasında yapılan ihaleli nedeniyle davalı kurumca yapılan asgari işçilik incelemesi sırasında, işe uygulanması gereken oranın %18,61 olarak esas alınıp belirlenen asgari işçilik miktarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı miktarının davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından süresinde Kuruma itiraz edildiği ve itirazın reddi üzerine süresinde İş Mahkemesine dava açıldığı, asgari işçilik komisyonu tarafından belirlenen asgari işçilik oranının nasıl belirlendiğine ve hangi kriterler dayanak yapılarak asgari işçilik oranının tespit edildiğinin dosya kapsamından belirlenemediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, asgari işçilik oranları tebliğinin 91. maddesi (b) bendinde belirtilen makinalı (malzemeli) kapsamında işin yapıldığı kabul edilerek, asgari işçilik oranının %10 olduğu, eksik işçilik olmadığı değerlendirmesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2015/111Esas 2016/240 Karar sayılı kararıyla; Sosyal Güvenlik Kurumunun Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenen %18,61 asgari işçilik oranının isabetli olmadığı ve asgari işçilik oranının %10 olması gerektiği; dolayısıyla, dava konusu işin yapımı ile ilgili davacı şirketin eksik işçilik bildirimi bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne davacı şirketin, dava konusu işin yapımıyla ilgili olarak noksan işçilik bildirimi yaptığı iddiasıyla, davacı şirket aleyhine 39.424,31 TL. sigorta prim borcu ve 6.083,78 TL. gecikme zammı tahakkuk ettirilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R ... ... İl Müdürlüğünden; a-) Davacı işyerine yönelik yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda düzenlenen 16.02.2012 tarih ve 93192/AİR.09 sayılı denetim raporu doğrultusunda, fark işçilik tutarı üzerinden belirlenen 1.285.109,53 TL prim borcunu ödemesi için 5510 sayılı Yasa'nın 85/3 maddesine göre davacı şirkete tebliğ edilen Kurum yazısı ile bu yazının tebliğine dair belgeler ile prim tahakkukuna ilişkin belgelerin, b-) Davacı şirketin fark işçilik nedeniyle tebliğ edilen prim borcuna yönelik itirazının reddine dair komisyon kararı ile bu kararın davacı şirkete tebliğine ilişkin tebligat belgesinin onaylı ve okunaklı örneklerinin istenerek, ayrıca ... 1. İdare Mahkemesinin 2012/639 Esas, 2012/668 Karar sayılı dava dosyasının mahkemesinden getirtilerek dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, ihaleli işlerde bölümler halinde keşif özetine bağlanmış farklı ihale konuları varsa her biri için listede belirlenen asgari işçilik oranının esas alınması gerektiği kabul edilmelidir....

            İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanun'un 134. maddesinde bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Dava, asgari işçilik tespiti neticesine uygulanan idari para cezası ve eksilik işçilik prim borcunun iptali istemi olup istemin ise 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 85. maddesi düzenlemesine ilişkin olduğu gözetildiğinde, dava 5510 sayılı Kanunun içeriğinde uygulama yeri bulmaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre eksik işçilik prim borcunun iptaline ilişkin talep yönünden İş Mahkemesi davaya bakmakta görevlidir....

              Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 01.02.2018 Tarih ve 106278/04/İR/04 sayılı teftiş raporu esas alınarak Kurum tarafından davacı işyeri hakkında eksik işçilikten dolayı borç tahakkuk ettirilerek idari para cezası uygulandığı, eldeki dava ile prim tahakkuk işleminin iptalinin talep edildiği, uyuşmazlık konusunun yapılan işin niteliği nazara alınarak uygulanması gerekli asgari işçilik oranının tespiti olup belirlenmesi çözümü teknik bilgi gerektirdiği anlaşılmakla dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, 05.02.2019 Tarihli heyet raporu ile bilirkişiler tarafından terditli bir değerlendirmede bulunulmuş olup yapılan "Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik" kapsamında belirtilen tüm işleri kapsaması halinde uygulanması gerekli asgari işçilik oranı %20 olarak belirlenmiş olup eksik işçilik tutarı 36.611,46 TL hesap edilmiş, ancak yapılan sadece "Katı atıkların serilmesi ve üzerinin toprak ile kapatılması" ise bu durumda eksik işçilik tutarının 4.726,57 TL olacağı...

              Davacı Şirket’in taahhüdü altında bulunan “Alışveriş Merkezi İnşaatı” işyerine ilişkin olarak, ilişiksizlik belgesi istenmesi üzerine Kurumca yapılan incelemeyle, söz konusu özel bina inşaatının yapı ruhsatındaki V-A yapı sınıf ve grubu gözetilerek, 2008 yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki tebliğ hükümleri gereği 846 TL m² maliyet bedeli ve %9 asgari işçilik oranının %25 eksiği üzerinden yapılan değerlendirmeyle 1.079.341,66 TL fark noksan işçilik tutarı belirlenmiş, belirlenen bu oran üzerinden hesaplanan 382.732,94 TL’lik prim tutarının davacı Şirket tarafından 06.08.2009 tarihinde ödenmiştir.Davacı, inşaat maliyeti hesabında Şirketin ticari kayıtlarının esas alınması gerektiğini beyanla,haksız yere tahsil olunan miktara ilişkin olarak şimdilik 10.000 TL’nin,bilahare yapılan ıslah dilekçesiyle de 227.676,63 TL’nin yasal faiziyle iadesini istemiştir....

                Davacı şirket tarafından, re'sen prim tahakkuku için gerekli maddi ve hukuki koşullar oluşmadığından prim tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali, davalı Kuruma borcunun bulunmadığının tespiti, gecikme zammı ile birlikte 12.09.2009 tarihinde ödenmiş 109.070,22 TL'nin yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır. ./... -2- Davacı şirketin ".....ı" isimli yeri ile ilgili olarak davalı Kurumca yapılan inceleme sonucunda 148.005.38 TL. eksik işçilik bildirimi tespit edilerek 2005/9. ay için resen prim tahakkuku yoluna gidilmiş ise de; Mahkemece, davacı şirketin 4.728.06 TL. eksik işçilik bildirimi karşılığında davalı Kuruma 1.678,46 TL. ek prim ve 1.805,81 TL. gecikme zammı borcu bulunduğu kanaatiyle, "2005/9 dönemine ait 50.863,45 TL. ek prim borcu ve 54.722,50 TL gecikme zammı bakımından borçlu olmadığının tespitine, 50.863,45 TL....

                  Kurumca asgari işçilik uygulamasının bir türü olan genel denetim sonucu belirlenen eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının öncelikle işverene tebliği ve itiraz hakkını kullanması için Kanun'da öngörülen bir aylık sürenin beklenmesi, işverenin itirazı halinde ise Komisyon kararının verilmesi beklenilmelidir. Kanunda belirtilen biçimde prim ve gecikme zammı işverene tebliğ edilmeden ve işverenin itirazı hakkında Komisonca bir karar verilmeden önce Kurumun ödeme emri göndermesi mümkün değildir. Somut olayda, Kurumun prim ve gecikme zammına ilişkin ödeme emrini 3.11.2009 tarihinde davacıya tebliğ ettiği ve eldeki davanın 7 günlük itiraz süresi içinde açıldığı anlaşılmakta ise de genel denetim sonucu tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının davacıya tebliğ edilip edilmediği ve edilmiş ise davacının süresinde itirazı olup olmadığının mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu