Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76 maddesine göre ise, sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. Sigortalı veya hak sahibine kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı yani kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir. İşverenden istenebilecek tutarın belirlenmesi ise, bir gerçek zarar hesabını zorunlu kılmaktadır....

değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

    Maddeye göre, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” 21. maddede düzenlenen Kurum alacağının hukuki niteliği, kanundan doğan basit rücu alacağıdır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kazası sonucu vefat eden sigortalı hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. ve 10. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9, 10 ve 26. maddeleri olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacı Kurum, davada 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca istemde bulunduğu halde, sigortalının işe giriş tarihi ve işe girişinin süresinde Kuruma bildirilip bildirilmediği yöntemince araştırılmamıştır....

        D A N I Ş T A Y ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2000/8700 Karar No : 2003/1863 Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı - ANKARA Diğer Davalı : … Karşı Taraf (Davacı) : … İsteğin Özeti : Dava, davacının hak sahipliği başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 7269 sayılı Kanunun 29. maddesinin 1. fıkrasında, ağır hasara uğrayan binalarda oturan ailelere hak sahibi olmak şartıyla bina yaptırılacağı veya kredi verileceği, Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde, müşterek mülk halindeki konutları ağır hasar görenlere hisseli olmak üzere konut yaptırılacağı veya kredi verileceği, 8. maddesinde de, müşterek mülk halindeki konutlarda birden fazla hissedar aile birlikte oturmakta ise, bu ailelerin ayrı ayrı hak sahibi sayılacağı hükümlerine yer verildiği, anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, hak sahibi olmak için oturma...

          Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76 maddesine göre ise, sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. Sigortalı veya hak sahibine kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı yani kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir. İşverenden istenebilecek tutarın belirlenmesi ise, bir gerçek zarar hesabını zorunlu kılmaktadır. Gerçek zararın hesaplanması noktasında Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 20/02/2017 tarih 2016/16322 Esas, 2017 /1242 Karar sayılı ilamında ve Yargıtay 10....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verildi. Hükmün davalı tarafından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve sigortalı için yapılan tedavi gideri nedeniyle oluşan Kurum zararından sigorta şirketi tararfından davadan önce yapılan ödeme tutarı düşüldükten sonra bakiye asıl alacak için 99.341,93 TL nin ve sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 24.8.2010 tarihine kadar işlemiş faizi tutarı olan 3.568,35 TL'nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

            Bu sayede sigortalı şayet ölüm aylığından yararlanılacak kadar sigortalılık süresini tamamlamadan ölmüş ve askerlik borçlanması ile birlikte yeterli süreye sahip olunabiliyorsa, hak sahipleri askerlik borçlanmasını yaparak ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanabileceklerdir (Çağlar Z: Açıklamalı – Uygulamalı Bağ-Kur Mevzuatı ve İlgili Kanunlar, Ankara 1986, s.404). Bununla birlikte madde metninde geçen “ölümü halinde sigortalı olanların hak sahipleri” ifadesi tartışmalara sebebiyet vermiş, özellikle “sigortalı olan” ibaresinin nasıl anlaşılması gerektiğine yönelik farklı görüşlerileri sürülmüştür. Öğretide bir kısım yazarlarca hak sahiplerinin askerlik borçlanma talebinde bulunabilmeleri için murislerinin ölüm tarihinde Bağ-Kur sigortalısı olmasının şart olduğunu savunulmuştur (Tuncay A. C./Ekmekçi Ö.: Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, İstanbul 2008, s. 534; Akın L.: Bağ-Kur Sigorta Yardımları, İstanbul 1996, s.114; Çağlar, s. 403)....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle; ... sigortalılarına yapılan ... sigorta yardımları nedeniyle meydana gelen Kurum zararının rücu hakkının yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanunun 63. maddesine göre; “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin ... kapsamındaki hizmetlerinin geçerli olduğunun ve yurtdışı borçlanma hizmeti ile birlikte tahsis talep tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Asıl davada murisleri ...'nin davalı Kurumca iptal edilen sigortalı çalışmalarının gerçek olduğunun tespiti ile ölüm aylığı bağlanması, birleşen davada ise murislerinin 1971-1972-1973 tarihlerindeki çalışmarının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesin istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu