Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; Kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan, sadece, sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır....

    ve temizlik kovasının davacının tescilli markasındaki sopalı yer paspasları ile benzer olduğu, davalının bu emtialar yönünden tescile dayalı önceki hak sahipliğinin mevcut olmadığı gibi tescilsiz kullanıma dayalı gerçek hak sahipliğinin de söz konusu olmayıp kullanımının davacı marka hakkını ihlal eder nitelikte olduğu, ancak aradan geçen bunca süre sonra dava açmanın hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olacağı ve sessiz kalma suretiyle hak kaybının gerçekleştiği anlaşılmakla, marka haklarına tecavüz veya haksız rekabetin koşulları oluşmadığından davacının davasının tüm talepler yönünden reddi gerekmiştir....

      Bodrum İş Mahkemesi’nin 2017/673 E ve 2018/172 K sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının bu dava davacısı T1 davalısının bu dava davalısının T3 olduğu, dava türünün (sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi istemli)olarak belirtildiği, 17.05.2017 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve anılan kararın 20.07.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı ..., usulsüz oda kaydı nedeniyle aylığın iptaline ilişkin Kurum işleminin geçersizliğini, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasını istemiş; davacı ...'in yargılama sırasında vefatı üzerine davaya taraf olan mirasçılar ise; murislerinin yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin iptalini, murislerinin ölüm tarihine kadarki hakedilen ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının ödenmesini ve ölüm aylığı bağlanmasını istemişlerdir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...’un mülga 2510 Sayılı Kanun uyarınca Mahalli İskan Komisyonunun 30.05.1995 tarih 45 sayılı kararı ile hak sahibi yapıldığını, dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2005 tarihinde tahsisen davalılar adına tescil edildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun 31.01.2012 tarih 26 sayılı kararı ile aile temsilcisinin Bağkur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, kararın tebliğine rağmen idare mahkemesinde herhangi bir dava açılmadığını ileri sürerek dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereği hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 4106 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 24/08/1995 tarihinde ...... mahalli İskan komisyonunca hak sahibi olarak belirlenen ...... Ailelerinden olan davalılar adına mülga 2510 sayılı İskan Kanunun 6. maddesi uyarınca tahsisen tescil edildiğini, daha sonra davalılar hakkında yapılan araştırmada tahsisten önce ......Kurumu kaydının bulunduğunun belirlenmesi üzerine aynı mahalli iskan komisyonunun 13.12.2011 tarihli kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiğini, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18. maddesinin, 5. fıkrası uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ... ......... komisyonu kararının iptali için ... 1....

            Aksine yorumların, yasanın amacıyla bağdaşmayacağı su götürmez bir gerçektir.Her ne kadar 4110 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önce, sinema eserinin sahibi onu imal ettiren olsa da, bağlantılı hak sahipliğinin korunmasının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ortadadır. Zira eser sahipliğinin verdiği hak, bağlantılı hak sahipliğine üstün tutulmamalıdır. Her ikisi de kendi bağımsızlığı içerisinde korunması gereken haklardır....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2018/393 ESAS 2019/129 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Lütfi Gökçe'nin davalı işverene ait yerlerinde çalışmaları nedeni ile yakalandığı meslek hastalığı sonucu %45,00 malul kaldığını, sigortalının yakalandığı meslek hastalığı nedeni ile sürekli göremezlik geliri almakta iken 09/12/2009 tarihinde vefat ettiğini, sigortalının ölümünün yakalanmış olduğu meslek hastalığı sonucu olduğunun Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile sabit olduğunu, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenlerin kusurlu olduğunu ve sigortalının meslek hastalığına yakalanması nedeni ile davacı kurumca sigortalının hak sahiplerine ilk peşin sermaye değeri 37.498,70 TL olan gelir bağlandığını belirterek...

              Diğer yerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olan kişi, devredilen dolayısıyla işverenlik sıfatına sahip olmadığı için asıl işveren olarak sorumlu tutulamayacaktır. Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o nedeniyle sigortalı çalıştırması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kimsenin diğer bir takım yerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır. Öte yandan, alınan , işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi veya yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla, bir işverene ait yerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir....

                DAVA: Eylemli orman vasfındaki taşınmazın Orman İdaresine tahsisi işleminin iptali ile 6292 sayılı yasa kapsamında hak sahipliğinin tespiti ile tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu