ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/217 Esas KARAR NO : 2021/631 DAVA : Ticari Şirket (Olağan Genel Kurul Toplantısı İstemli) DAVA TARİHİ : 05/04/2021 KARAR TARİHİ : 08/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağan Genel Kurul Toplantısı İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, kayyum ataması talep edilen şirketin hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirket genel kurulunun 20 Şubat 2021 tarihinden önce yapılması gerekirken, yaşanan salgın süreci ve şirket ortaklarının Almanya Federal Cumhuriyetinde yaşıyor olmaları nedeniyle yapılamadığını, organsız kalan tüzel kişinin genel kurul toplantısının yapılması ve yönetim kurulu oluşturabilmek için kayyım atanmasını talep etmek zorunluluğunun doğduğunu bildirmiş, şirketin organsız kalması nedeniyle genel kurul toplantısını yapmak üzere eski genel müdür ...'un kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın 2015-2019 yılları arasında Disiplin Kurulu üyesi olduğunu, Şube mali sekreteri olmadığını, Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun şube başkanlıkları ile bölge temsilciliklerinin hukuki durumu, fiilî çalışma koşulları, hangi illerde kurulup kurulmayacağı ve hangi işyerlerini temsil edip etmeyeceği hususunda yetkilerinin mevcut olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sendika Şubesinin kapatılmasına ilişkin kararda objektif nedenlerin ortaya konulmadığı, somut bilgi ve belge sunulmadığı, kararın sendikal özgürlüklere, sendika içi demokrasi ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ...-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulunun 28.09.2022 tarihli ve 04/164 sayılı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/205 Esas KARAR NO : 2018/769 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 04/04/2018 KARAR TARİHİ : 25/12/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde;şirketin en büyük hissedarlarından olan ...’ın sağlığında şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığını, yönetim kurulu başkan yardımcılığını ise oğlu müvekkili ...’ın yaptığını, müvekkilinin yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildiği son genel Kurul toplantısının ... tarihinde yapan davalı şirketin, şirketi kuran ve yıllarca Yönetim kurulu Başkanlığı yapmış olan ...'ın, ... tarihinde vefatından sonra, bir daha 7 yıl süre İle Genel Kurul dahi yapamadığını, (2017 yılında kayyum tarafından yapılana dek). büyük hissedar ve şirketin kurucusu ve aile şirketinde ailenin babası ...'...
İşyeri Sendika temsilciler kurulu üyelerinin seçimine, adaylarda aranacak niteliklere, gerektiğinde görevden alınmalarına, kurulun çalışma yöntemine, görev ve yetkilerine ilişkin esaslar bir Yönetmelik ile saptanır." 3. Sendika Tüzüğü, Sendika Yönetim Kurulu kararı ile ihdas edilen İşyeri Sendika Temsilcileri ve İşyeri Temsilciler Kurulu İle Şube Temsilciler Kurulu Yönetmeliği (Sendika Seçim Yönetmeliği). 4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
ve sendika üyelikleri başladığını, ardından sendika yetkilileri tarafından her bölümde ayrı ayrı sendikal örgütlenme komiteleri (öncü komiteler) kurulmasıyla da sendikal süreç TEMMUZ 2020 içerisinde hızlandığını, Böylelikle, farklı bölümlerde yer alan davacı müvekkillerin tümü sendika üyesi olduğunu ve ardından etkin bir şekilde sendikal faaliyette bulunmaya başladığını, Nitekim davacının, iş çıkış saatlerinde, çay ve yemek molalarında, iş yerinde bulunan diğer işçilere sendikal haklarını anlatmaya başladığını, yine iş saatleri dışında iş yerindeki işçilerle sendika örgütlenme uzmanlarını /yetkililerini bir araya getirerek toplantılar düzenlediğini ve çok sayıda işçinin sendika üyesi olmasını sağladığını, İlk etapta işçileri teker teker ve 4’er, 5’er kişilik gruplarla özel odalara alarak; sendikaya üye işçileri tespit etmek amacıyla yoğun bir araştırma içine girmiştir....
esnasındaki işlemlerin, genel merkez yönetim kurulunca çıkartılan bir yönetmelik ile şube yönetim kurulunun yetkilerinin kısıtlanıp/ortadan kaldırılıp genel merkez yönetim kurulunca belirlenen şahıslara devredilip devredilemeyeceği olduğunu, kanunun, sendika şube zorunlu organlarının; yetkilerinin devredilmesini yalnızca tüzükte açık olarak belirtilmesi ve genel kurulda açık ve genel çerçevesi belirlenmiş olarak genel yönetim kuruluna yetki devredilmesi kaydı ile mümkün kıldığını, çünkü yönetmelikle ancak uygulamayı açıklığa kavuşturacak düzenlemelerin olabileceğini, oysa mevcut uyuşmazlıkta tam da şube genel kuruluna katılacak delegelerin belirlendiği seçimler gerçekleştirilirken, davalı sendika ... yönetim kurulunun şube genel kurulu öncesinde yapılacak seçim hazırlıklarına ilişkin yetkisinin genel merkez yönetim kurulunca çıkartıldığı iddia edilen bir “yönetmelik” ile genel merkezce belirlenen şahıslara devredilmeye çalışıldığını ileri sürerek “Şube Genel Kurulu ve delege seçimlerine...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketin İşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı metal işkolunda iki ayrı işyeri bulunduğu, davalı Bakanlığın davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğu sağladığını belirtir yetki belgesi verdiği, yetki tespit başvurusunun 24.01.2022 tarihinde yapıldığı, bu tarihte davacı Şirketin her iki işyerinde çalışan işçi sayısının 292 olduğu, Sendika üyelik bilgilerini içeren belgeden K.Y. isimli işçinin ilk olarak 20.01.2022 tarihinde davalı Sendikaya üye olduğu ve aynı tarihte üyelikten çekildiği, C.M. isimli işçinin de ilk olarak 20.01.2022 tarihinde davalı Sendikaya üye olduğu, 22.01.2022 tarihinde üyelikten çekildiği, bu iki işçinin yetki başvuru tarihinde davalı Sendikaya üye oldukları ve işyerinde 117 sendikalı işçi bulunduğu, bu durumda davalıya ait işyerlerinde yetki tespiti için başvurulan tarihte 292 işçi çalıştığı ve davalı Sendikanın yüzde kırkı aşan sayıda...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/358 DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı Sendikanın 22.09.2020 tarih ve 2020/2489- 25 sayılı yazısı ile bildirilen Sendika Yönetim Kurulu'nun 18.09.2020 tarih ve 420 sayılı "İstanbul Marmara Şubesinin Açılmasına, 22.09.2020 tarihli ve karar numarası bilinmeyen " Bursa Şubesinin Açılmasına", 21.09.2020 tarih ve 421 sayılı " İstanbul Avrupa ve İstanbul Anadolu Yakası Şubesinin İstanbul Marmara Şubesinde Birleştirilmesine” ilişkin kararları ile tesis edilen şube açma ve birleştirme kararlarının ve yeni açılan Bursa ve Marmara Şubelerinin faaliyet alanlarının belirlenmesine dair kararların, müteşebbis heyet seçimlerine ilişkin kararların usule, tüzüğe aykırı olması nedeniyle öncelikle tedbiren durdurulmasına ve yapılacak yargılama neticesinde alınan bu kararların bütün sonuçlarıyla iptali ile iptali istenen kararların yokluk ve batıl olduğunun, baştan itibaren...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Bakanlık tarafından yapılan yetki tespitinde 58 işçi bulunduğu ve 32 işçinin sendika üyesi olduğu, sendikalı işçilerden birinin Kristal-İş Sendikasına üye olduğu, diğerlerinin ......
tarafından 6 nolu şubenin 1. olağan genel kurulda seçilen yönetiminin disipline sevk edildiğini, akabinde genel merkez disiplin kurulunun sadece şube başkanı olan davacıyı ana tüzük ve disiplin yönetmeliğine göre yetkisi olmadığı halde 02.08.2019/1588 sayılı kararı ile “ yöneticilik görevine son verilmesi “ cezası ile cezalandırdığını, verilen cezaya itirazın genel merkez yönetim kurulunca reddedildiğini, genel merkez denetim kurulu ve disiplin kurulunun davacının yaptığı savunma ve sunduğu belgeleri incelemeden şubenin tüm kararlarının tek başına alınıp ve uygulanmış gibi, genel merkeze muhalif olması ve potansiyel tehlike olarak görmeleri nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak ceza verildiğini, ana tüzük 32/1. maddesine göre, “.. uyarma ve kınama cezası disiplin kurulunca, üyelikten çıkarma cezası hariç diğer disiplin cezalarının genel yönetim kurulu tarafından verilir.” şeklindeki açık hükmüne rağmen denetleme kurulunca ceza verildiğini ve bu cezanın yönetim kurulunca onaylandığını...