Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 2.İş Mahkemesinin 22.08.2022 tarihli ara kararında; “Davacı vekilinin tedbir talebinin davanın esasını çözer mahiyette karar verilemeyeceği ve yargılama sonucunda elde edilecek Yyararın tedbir ile elde edilemeyeceği HMK 389 ereği şartların oluşmadığı anlaşıldığından reddine karar verildi” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmişse de, ihtiyati tedbir talebinin konusu disiplin cezasının uygulanması olup, dava konusunun da disiplin cezasının iptali olduğunu, tedbir ile disiplin cezasının uygulanmasının durdurulmasına karar verilmesi talep edilirken, dava ile de disiplin cezasının haksız ve uüsüle aykırı olduğunun tespiti ve iptalinin talep edildiğini, görüleceği üzere tedbir talebinin kabulü halinde davanın esasının çözülmeyeceği, disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ve iptali için sayın mahkeme tarafından yapılacak yargılama sonucu karar verileceğinin açık olduğunu, somut olayda tedbir talebi disiplin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendika Genel Yönetim Kurulunun 17.10.2023 tarihli ve 56 sayılı kararı ile davacı hakkında disiplin süreci başlatılarak disiplin soruşturmasının yürütülmesi için Genel Disiplin Kuruluna yetki verildiği, ayrıca Genel Yönetim Kurulu tarafından ilgili soruşturma sürecinde, Sendika Disiplin Kurulları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 28 inci maddesi uyarınca, soruşturma sona erinceye kadar davacının görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, disiplin soruşturması sonucunda Genel Disiplin Kurulu tarafından teklif edilen cezanın daha hafif bir cezaya dönüştürülerek Genel Yönetim Kurulunun 28.11.2023 tarihli ve 74 sayılı kararıyla; “bir yıl süreyle geçici olarak yöneticilikten uzaklaştırma” olarak belirlendiği, dolayısıyla soruşturma sürecinin sona ermesi nedeni ile görevden uzaklaştırma tedbirinin sona erdiği ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, Genel Yönetim Kurulu...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : DİSİPLİN CEZASI İPTALİ İLK DERECE MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2018 NUMARASI : 2017/1084 ESAS - 2018/294 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin 08/11/2014 tarihinden itibaren davalı sendikanın Antalya Şube Başkanı olarak görev yaptığını, davalı genel merkezi ile ilgili olarak posta yoluyla şube başkanları adına ve il müftülükleri adreslerine kimliği belli olmayan bir kişi tarafından mektup gönderildiğini, hiç bir somut delil olmadan bir kişinin beyanına dayanılarak mektubu davacı göndermiş gibi savunma istenildiğini ve Genel Disiplin Kurulu'nun 18/11/2016 Tarih ve 08 Sayılı işlemi ile hakkında görevden uzaklaştırma ve üyelikten temelli çıkarma cezası verildiğini beyanla Disiplin Kurulu'nun görevden uzaklaştırma kararının üyelikten çıkarma...
Davacıya yöneltilen disiplin cezasına konu eylem ve oluş şekli açıklığa kavuşturulmuş olup, davalının kamera görüntülerini dosyaya kazandırılmadığı, tanıklarının dinlenilmediği, delillerin toplanmadığı yönündeki istinaf talepleri yerinde değildir. Disiplin cezasının iptaline ilişkin kanuni düzenleme bulunmadığından uygulanması gereken zamanaşımı süresi sözleşmelere uygulanan zamanaşımı süresi olup TBK.'nun 146.maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresidir. Disiplin cezası 10/11/2014 tarihinde verilmiş, dava tarihi olan 17/10/2019 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Davalı vekilinin zamanaşımı def'i istinaf talebi yerinde değildir. Disiplin cezasının kanuna, toplu iş sözleşmesine ve/veya taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki disiplin cezası hükümlerine uygun olarak verilmesi gerekmektedir. Disiplin cezası tarihi itibariyle Kristal-İş Sendikası ile imzalanan 01/01/2014- 31/12/2016 yürürlük tarihli TİS bulunmaktadır....
tarafından 6 nolu şubenin 1. olağan genel kurulda seçilen yönetiminin disipline sevk edildiğini, akabinde genel merkez disiplin kurulunun sadece şube başkanı olan davacıyı ana tüzük ve disiplin yönetmeliğine göre yetkisi olmadığı halde 02.08.2019/1588 sayılı kararı ile “ yöneticilik görevine son verilmesi “ cezası ile cezalandırdığını, verilen cezaya itirazın genel merkez yönetim kurulunca reddedildiğini, genel merkez denetim kurulu ve disiplin kurulunun davacının yaptığı savunma ve sunduğu belgeleri incelemeden şubenin tüm kararlarının tek başına alınıp ve uygulanmış gibi, genel merkeze muhalif olması ve potansiyel tehlike olarak görmeleri nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak ceza verildiğini, ana tüzük 32/1. maddesine göre, “.. uyarma ve kınama cezası disiplin kurulunca, üyelikten çıkarma cezası hariç diğer disiplin cezalarının genel yönetim kurulu tarafından verilir.” şeklindeki açık hükmüne rağmen denetleme kurulunca ceza verildiğini ve bu cezanın yönetim kurulunca onaylandığını...
Somut olayda; Şubenin 80 delegesinin şube yönetim kurulu'na dilekçe vererek olağanüstü genel kurul talep ettikleri, şube yönetim kurulunun bu dilekçeleri kabul etmemesi üzerine delegelerin dilekçelerini genel merkeze ulaştırdıkları genel merkezin şube için olağanüstü genel kurul yapılmasını talep ettiği görülmektedir. Genel merkez, şubeden dilekçelerin incelenerek delegelerin sorunlarını çözmesi gerektiği yolunda yazılı olarak bildirimde bulunmuştur. Şube, genel merkezin bu yazılı talebi üzerine herhangi bir işlem yapmayınca sendika genel merkezi Ankara ve İç Anadolu şubesinin olağanüstü genel kurul yapmasına karar vermiş ve bu kararı şubeye bildirmiştir. Şubenin başkanı olan davacı T1 genel merkez kararının iptali talebiyle bu davayı açmıştır....
Disiplin Kurulu Yönetmeliği olduğu, her iki Yönetmelik'te tekerrüre ilişkin maddenin aynı olduğu, fiilin tekerrüre esas olması için aynı olağan genel kurul döneminde tekrarlanması gerektiği, davacıya verilen ilk cezanın aynı Disiplin Kurulu kararında kaldırıldığı, ortada tekerrüre esas fiil bulunmadığı, ayrıca iptali istenen disiplin cezasının Sendika Disiplin Yönetmeliği'nin 19/a maddesindeki "Sendika tüzüğünün, yönetmeliklerinin ve sair mevzuatının öngördüğü ya da yetkili organlarının verdiği görev ve yükümlülüklerin eksiksiz yapılmasında ihmal gösterilmesi," şeklindeki hükmüne göre tesis edildiği, davacının hangi eylemiyle görev ve yükümlülüğünü yerine getirmekte ihmal gösterdiğinin belirtilmediği, cevap dilekçesinde davacının aynı alanda faaliyet gösteren başka sendikanın üyesi olan bir öğretmene, üyelerin ve diğer öğretmenlerin orada bulunduğu bir esnada sendika şube başkanlığı teklif ettiği, diğer öğretmenler tarafından bu durumun yadırgandığı ve üyelerin bu olay nedeniyle muhatap...
Olağan Genel Kurulunda yeniden şube başkanı olarak seçildiğini, davacının daha önce Genel Merkezin 20.01.2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulunda aday olduğunu ve seçilemediğini, böylece yönetime muhalif olarak kabul edildiğini, Genel Merkez tarafından şube başkanı olarak seçilmesinin engellenememesi üzerine Sendika Genel Merkezinin ....05.2019 tarihli ve 1524 sayılı kararı ile Genel Merkez Denetleme Kurulu tarafından denetime alındığını, oysa Şubenin 2018 yılı sonu itibarı ile denetiminin yapılıp raporunun sunulduğunu, ayrıca Genel Merkez Denetleme Kurulunun kendi denetimleri dışında Arda Bağımsız Denetim Danışmanlık ve Mali Müşavirlik AŞ'den rapor aldığını ve şubelerin denetiminin yapıldığını, Genel Merkez Denetim Kurulu tarafından 6 No.lu Şubenin 1....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2019/404 E. - 2020/923 K. DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk Derece Mahkemesi'nce verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının İSKİ Genel Müdürlüğü emrinde Kamu görevlisi olarak çalışıp, aynı zamanda davalı Sendikanın İstanbul 2 nolu (ISKİ) şubesi üyesi iken 23.11.2014 tarihinde Olağan Genel Kurulunda Şube Yönetim Kurulu üyesi olduğunu ve Sendika Ana Tüzüğünün 53. maddesine göre huzur hakkı ödemesine hak kazandığını, bu hükme istinaden Şube yönetim kurullarına verilecek avans miktarlarının harcırah adı altında düzenlenmesine rağmen bunun huzur hakkı olduğunu, davalı Sendika tarafından verilen disiplin kurulu cezasının Ankara 7....