İş Mahkemesi SAYISI : 2023/133 E., 2023/453 K. Taraflar arasındaki davacı işçiye verilen disiplin cezasının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 25.10.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya işyeri düzenlemeleri uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz....
Dava sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının çalışma hayatına 1979 yılında Denizcilik Bankası T.A.Ortaklığında başladığını, daha sonra TÜDEK, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. sonrasında devir yoluyla müvekkili kuruluşta çalışma hayatına devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile “davacı T1 hakkında müvekkilim Kuruluş tarafından tesis edilen 24/04/2019 tarih 22786 sayılı Üç Günlük Ücret Kesimi cezası ve bu cezaya davacı tarafından yapılan itiraz sonucu 17/06/2019 tarih ve 2019/7 karar sayılı Bir Günlük Ücret Kesimi cezası verilen Disiplin Kurulu Kararı ile mezkur kararın nihai sonucu olan 17/07/2019 tarih 38393 sayılı davacı hakkında disiplin kurulu tarafından verilen bir günlük ücret kesimi cezasının aynen uygulanması yönünde karar verilen müvekkilim Kuruluş Yönetim Kurulumun kararının iptalini” talep ettiğini, davaya konu disiplin cezası işlemine dayanak Yönetmeliklerin (mevzuatın) Resmi Gazete'de yayımlanmamış olması nedeniyle şekil unsuru yönünden ağır sakat ve hukuka...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının çalışma hayatına 1979 yılında Denizcilik Bankası T.A.Ortaklığında başladığını, daha sonra TÜDEK, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. sonrasında devir yoluyla müvekkili kuruluşta çalışma hayatına devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile “davacı T1 hakkında müvekkilim Kuruluş tarafından tesis edilen 24/04/2019 tarih 22786 sayılı Üç Günlük Ücret Kesimi cezası ve bu cezaya davacı tarafından yapılan itiraz sonucu 17/06/2019 tarih ve 2019/7 karar sayılı Bir Günlük Ücret Kesimi cezası verilen Disiplin Kurulu Kararı ile mezkur kararın nihai sonucu olan 17/07/2019 tarih 38393 sayılı davacı hakkında disiplin kurulu tarafından verilen bir günlük ücret kesimi cezasının aynen uygulanması yönünde karar verilen müvekkilim Kuruluş Yönetim Kurulumun kararının iptalini” talep ettiğini, davaya konu disiplin cezası işlemine dayanak Yönetmeliklerin (mevzuatın) Resmi Gazete'de yayımlanmamış olması nedeniyle şekil unsuru yönünden ağır sakat ve hukuka...
MAHKEME KARARININ İÇERİĞİ: Mahkemece; "Dava, işçiye verilen disiplin cezasının iptali istemine ilişkindir. Taraf vekilleri ve davalı idare tarafından dosyaya sunulan belgeler tek tek incelenmiştir. Davacı tarafın bildirdiği tanıkları Büşra Demirtaş ve Büşra Irmak ile davalı tarafın bildirdiği tanıkları Nebahat Hocaoğlu ve Gültekin Erdoğan mahkememizde yeminleri tahtlarında dinlenerek beyanları tutanağa geçirilmiştir....
MAHKEME KARARININ İÇERİĞİ: Mahkemece; "Dava, işçiye verilen disiplin cezasının iptali istemine ilişkindir. Taraf vekilleri ve davalı idare tarafından dosyaya sunulan belgeler tek tek incelenmiştir. Davacı tarafın bildirdiği tanıkları Büşra Demirtaş ve Büşra Irmak ile davalı tarafın bildirdiği tanıkları Nebahat Hocaoğlu ve Gültekin Erdoğan mahkememizde yeminleri tahtlarında dinlenerek beyanları tutanağa geçirilmiştir....
Hukuk Genel Kurulu 2014/1407 E. , 2016/1044 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki “Disiplin Kurulu Kararının İptali ile Kesilen Ücretin Tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 18. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.09.2013 gün ve 2012/557 E. 2013/591 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22....
üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 06.10.2017 tarihli ve 2017/1114 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan, ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk...
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, şube açma, birleştirme ve kapatma yetkisi münhasıran sendika genel kurulunda olup, bu konuda, ancak tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda sendika yönetim kuruluna yetki verilebilecektir. Sendika yönetim kuruluna yetki verilmesi durumunda, söz konusu yetkinin kullanılabilme esasları ise genel kurul kararı ile tespit edilecektir. Somut olayda, davalı sendika ana tüzüğünün 18/l maddesine göre; sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma kararı vermek; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında sendika yönetim kuruluna yetki vermek, sendika Genel Kuruluna ait olduğundan, öncelikle sendika ana tüzüğünün 18/I maddesine göre bu konularda Genel Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilip verilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir....
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, şube açma, birleştirme ve kapatma yetkisi münhasıran sendika genel kurulunda olup, bu konuda, ancak tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda sendika yönetim kuruluna yetki verilebilecektir. Sendika yönetim kuruluna yetki verilmesi durumunda, söz konusu yetkinin kullanılabilme esasları ise genel kurul kararı ile tespit edilecektir. Somut olayda, davalı sendika ana tüzüğünün 18/l maddesine göre; sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma kararı vermek; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında sendika yönetim kuruluna yetki vermek, sendika Genel Kuruluna ait olduğundan, öncelikle sendika ana tüzüğünün 18/I maddesine göre bu konularda Genel Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilip verilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir....