Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 16.9.1996 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle, sigortalıya % 26 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden gelir bağlanmış olup, davalı işveren tarafından bu orana itiraz edilmesi üzerine, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda; sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 30 olduğu anlaşılmışsa da, eldeki davada; % 26 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden talepte bulunulmuş olmasına göre, gelir bakımından Kurumun rücu alacağı, ilk peşin değerli gelir olan 3.423,4 TL'nin davalının % 80 kusur oranına isabet eden tutarla sınırlı olduğu gözetilmelidir....
Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....
ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2018/343 ESAS- 2020/435 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yüksekova 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin16/09/2020 tarih, 2018/343 Esas, 2020/435 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalı T3 vekilince ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK nun 352.maddesi uyarınca yapılan müzakeresi sonucunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ....
Mahkemece, dava dışı işçinin, davalılardan ..., Tamsil ve … Limited Şirketindeki çalışmalarının rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne, ilamda her bir davalı yönünden ayrı ayrı belirtilen miktarların, yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı...
Şirketlerindeki çalışmalarının, bir yıldan az bir süre olması nedeniyle rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de, az yukarda da belirtildiği gibi dava, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gereken asıl işverenin alt işverenlere karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, olayda iş hukuku mevzuatı hükümleri esas alınamaz. Dava konusu uyuşmazlığın, Borçlar Hukuku kapsamında, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, dava dışı işçinin, her bir davalı nezdinde çalıştığı dönem itibariyle davacının davalılara rücu edebileceği miktarlar ayrı ayrı belirlenerek, her bir davalının kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumluluklarına karar verilmesi gereklidir. Bu sürenin bir yıldan az olması da, asıl işverenin alt işverene karşı, işçinin kendi nezdinde çalıştığı dönem itibariyle rücuen tazminat isteminde bulunmasına engel değildir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, teknik şartnamenin 9.28 maddesinde, kurumun asıl işveren sıfatıyla yüklenicinin çalıştırdığı işçiler için sözleşme konusu iş ile ilgili ödemek zorunda kalacağı her türlü ödemeler hakkındaki rücu hakkının alt işveren tarafından kabul edildiği, sözleşme ve bu sözleşmenin eki sayılan şartname uyarınca yüklenici olan davalının bu sözleşmeler kapsamında çalıştırdıkları tüm personelin iş vereni olarak İş Kanunu ve mevzuata göre personelin ücret dahil tüm yasal yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getireceği, asıl iş verenin bu kapsamda ödeme yapması halinde bu ödemeleri yükleniciden rücuen isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 9.231,39 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : ... YAZIM TARİHİ : ... Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye ......
Şirketlerindeki çalışmalarının rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne, ilamda her bir davalı yönünden ayrı ayrı belirtilen miktarların, yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir....
Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....
G E R E K Ç E : Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüştür.Bu maddede, "yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler" olarak ifade edilen harcamalar içinde geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi gideri de bulunmaktadır. Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....