Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/246 2019/444 DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı T1 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Aziz Tiftikçi hakkında Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinde 1013869 sicil sayılı dosyasında işlem gören Tuğ Temz. İnş. Taah. San. Tic. Ltd....

tebliğ edildiği ve davacı tarafından Konak ... ...’nde kayıtlı 20.10.2011 tarihli dilekçe ile 1 aylık yasal süre içinde itiraz edildiği, itiraz komisyonun 04.06.2015 tarihli kararı ile ödeme emirlerine konu olan 2007/2,3,4,5,6,7,8,9. aylara ilişkin prim, prim cezası, işsizlik prim ve işsizlik prim geçikme cezalarının iptaline karar verildiği, kararın tebliğ üzerine ödeme emrine konu ve iptal edilmeyen 2006/12, 2007/1,10,11. aylara ilişkin prim, işsizlik sigortası ve prim cezası yönünden kurum işleminin iptali için ... 1....

    Davalı Kurum vekili, aleyhlerine olan kararın bozulmasını istemiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ: Dava, Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ile kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

      İdari para cezası da 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde kesinleşirse Kurumca ödeme emrine konu yapılabilir. Kesinleşip Kurum alacağına dönüşerek ödeme emrine konu olan idari para cezalarına karşı itirazlarda görevli mahkeme mahkemesidir. Somut uyuşmazlıkta; davalı kurum tarafından davacıya tahakkuk ettirilen idari para cezası üzerine davacı tarafça komisyona itiraz edilmiş ve itiraz komisyon tarafından reddedilmiştir. Kesinleşip kurum alacağına dönüşerek ödeme emrine konu olan idari para cezalarına karşı itirazda görevli mahkeme mahkemesi olup, somut dosyada ödeme emrine konu olmuş idari para cezası olmadığından davaya bakmakla idari yargı görevli olduğundan HMK 114/1- b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur." gerekçesine dayalı olarak sonuca gidilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde; “…İdari para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Dairelerin bölümüne ilişkin 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı kararı, 18.02.2012 tarihli ve 28208 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Dairelerin bölümüne ilişkin 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı kararı ile 10. Hukuk Dairesinin görev alanına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) uyarınca yapılan takiplerden kaynaklanan tüm davaların (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) girdiği düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dava, davacının 16/04/2009 tarih ve 1997/2451 ve 1997/1543 esas sayılı ödeme emrine dair davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. ve 3. maddelerine göre uygulanmaya devam edilmekte olan HUMK'nun 427. maddesine göre 2014 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.890,00 TL.’sini geçmesi gerekir. Somut olayda, ödeme emrine konu asıl alacak miktarları 1.890,00 TL’nin altındadır. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından 01/06/1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir....

            Vurgulanmalıdır ki 58/1. maddede itirazın vergi itiraz komisyonuna yapılacağı belirtilmiş ise de 506 sayılı Kanun'un 80/7. maddesinde yer alan, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm, 5510 sayılı Kanun'un 88/19. maddesindeki, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu yönündeki düzenleme, ayrıca, Kurum bünyesinde 6183 sayılı Kanun'un itiraz makamı olarak belirttiği vergi itiraz komisyonunun bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, vergi itiraz komisyonuna itiraz yolunun, Kurum alacaklarının tahsili yönünden 6183 sayılı Kanun'un uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklarda mahkemesine dava açılması yolu olarak kabul edilmesi gerekmektedir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....

              Davacının prim borcuna dayalı ödeme emirlerinin iptali istemlerinin bu nedenlerle reddi gerekir. İdari para cezasına dayalı iptal istemlerine gelince; davacı hakkında düzenlenen idari para cezasına karşı iptali için süresinde ve olay tarihinde yürürlükte bulunan Yasal prosedür gereği idare mahkmesine dava açmamış, kurumun aynı gerekçeyle düzenlediği ödeme emrine karşı mahkemesinde itiraz ve iptal davası açmıştır. İdari para cezalarının iptali istemiyle başvurulacak Yasa yolunun idari yargıya tabi olması nedeniyle bu istemler yönünden davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.. Hal böyle olunca mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu