Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde kazasının 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir....

    Uyuşmazlık, davalı işyerinde çalışan Kurum sigortalısı Satılmış Aslan'ın, 22/01/2006 tarihinde meydana gelen kazası sonucunda sürekli göremezliğe uğraması nedeniyle sigortalıya bağlanan sürekli göremezlik geliri ile ödenen geçici göremezlik ödeneğinin rücuan tazminine ilişkin olup kazasının meydana geldiği tarih itibariyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/249 ESAS, 2020/32 KARAR DAVA KONUSU : İş Kazasının Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.05.2018 tarihinde dava dışı Bedosan Gıda Tarım Besicilik Tur. İnş. San. Tic. Şirketinde bulgur imar işçisi olarak çalışmaya başladığını, 28.01.2019 tarihinde Kurum kayıtlarında işten çıkışının verilip 29.01.2019 tarihinde tekrar girişinin yapıldığını ancak fiili olarak çalışmasının aralıksız devam ettiğini, 01.11.2018 tarihinde bulgur çuvalı taşırken sol ayağında çapraz bağlarının koptuğunu ve hala yürümekte zorlandığını, maddi-manevi tazminat davasında kazasının tespiti davası açılması için müvekkiline süre verildiğini ve bu davanın açıldığını ileri sürerek 01.11.2018 tarihinde meydana gelen kazanın kazası olarak tespitini talep etmiş ve yargılama aşamasında kaza tarihinin 16.10.2018 olduğunu beyan etmiştir. Davalı T4 İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti....

    ın asıl işveren olduğu, dolayısıyla asıl işveren olarak davaya konu kazasının meydana gelmesinde kusuru olmasa bile alt işverenin kusurundan sorumlu olacağı hususu gözetilerek kazasının vuku bulduğu kolunda uzman bilirkişi heyetinden kusur raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi...” gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen alınan kusur raporu gereği asıl işveren konumundaki davalı ....’ın, alt işveren davalı .... El. Proj. Ltd. Şti.’nin kusuru oranında sorumlu olacağı gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken davalı ... yönünden birleşen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Mahkemece Kurum zararına ilişkin yapılan hesaplama da hatalıdır....

      Ancak, bu davada alınacak karar ile, işverenin kusurlu olması halinde, Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, kazasının tespitine ilişkin bu tür davaların, aynı zamanda sigortalıyı çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere karşı da açılması gerekir. Eldeki davada davalı işveren olarak husumet yöneltilen S.. A.., kazasının meydana geldiği tarihte kazalının işvereni olduğuna dair tereddüt giderilmemiştir. Gerek dava dilekçesinde, gerek cevep dilekçelerinde, kazalının davalı şirket yanında F...Nak...Ltd Şti'nin de sigortalısı olarak çalıştığı belirtilmiş, olay hakkında düzenlenen ilgili S... Kurum müfettiş raporunda F... Nak...Ltd Şti. işveren olarak gösterilmiştir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı işveren nezdinde iki dönem çalışmasının bulunduğu, ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği, ikinci dönem çalışmasının ise 01.08.2009-14.09.2010 tarihleri arasını kapsadığı anlaşılmaktadır. Davacı, kazasının kuruma bildirilmemesi ve ücretlerinin gerçek ücreti üzerinden bordroda gösterilmemesi nedenlerine dayanarak sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürmüş ise de, davacının 02.11.2009 tarihinde geçerdiği kazasının işveren tarafından kuruma bildirildiği görülmekle davacının ileri sürdüğü fesih gerekçelerinden birinin varit olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de, bu hususun varit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı yukarıda izah edildiği üzere birden fazla haklı sebep iddiasında bulunmak suretiyle sözleşmesini feshetmiştir....

          Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir....

            Teknik Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ile Kurum arasında 506 sayılı Yasanın 86.maddesine göre topluluk sigortasına dair sözleşme olup olmadığını ve var ise kısa vadeli sigorta kollarını kapsayıp kapsamadığını, 17.4.2007 tarihinde meydana gelen olayın Kurumca kazası kabul edilip edilmediğini sormak, kazasının Kuruma bildirilmediği anlaşılır ise davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden kazası olmadığı belirlenir ise "Çalışma Gücü ve...

              zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde bu sürenin kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20 nci maddesinde ise kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir....

                Hukuk Dairesi Dava, kazasının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İş kazasının tespiti istemli davada, önceki geri çevirme ilamının gereğinin yerine getirilmediği, anlaşılmaktadır. Yeni bir geri çevirmeye ve temyiz incelemesinin gecikmesine mahal bırakılmaksızın; Gerekçeli kararda belirtilen davaya konu somut olaya ilişkin kazalı işçi tarafından açılan ......

                  UYAP Entegrasyonu