WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Yargıtay Dergisi Cilt:44 sayı: 3 Temmuz 2018- Türk Mevzuatında İş Kazasının Tespiti Davaları- Halil Özdemir) İş kazasının zorunlu unsurlarından birisinin kısa vadeli sigorta kolları kapsamında kazası ve meslek hastalığı kapsamında sigortalı olmaktır. Aksi halde meydana gelen kaza, kazası olarak nitelenemez. Sigortalı olma ve dar anlamda kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmanın şartları, 506 ve 5510 sayılı Kanunlarda sınırlı olarak belirtilmiştir. Kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmayan birisinin maruz kaldığı olay, T10 açısından kazası sayılmayacağı ancak işveren yönünden kazası sayılacağına da karar verilemez. İş kazasının tanımı ve unsurları 506 veya 5510 sayılı Kanunlarda yapılmış olup bu Kanunlar dışında kazası sayılabilen bir hal yoktur. Yurt dışında meydana gelen bir kazanın genel olarak adı kazası olsa da anılan Kanunlara göre kazası sayılamayacağı durumda işveren yönünden de kazası sayılması mümkün değildir....

Dosya içerisindeki kusur bilirkişi raporunda kazanın kazası olduğuna değinilmiştir.Oysaki davada öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığının, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer yermeksizin araştırılıp saptanması gerektiği söz götürmez.Mahkemece, açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, prosedüre uygun biçimde olayın kazası sonucu meydana geldiği belirlenmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı şirketin Afganistan'da bulunan şantiyesinde makinesi operatörü olarak çalışan davacının 10.12.2009 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle işverene karşı Ankara 4. İş Mahkemesinde 2010/512 E. sayılı dosya ile maddi ve manevi tazminat davası açtığı, bu dosyada davacıya olayın kazası olduğunun tespiti için dava açmak üzere süre verildiği, SGK’nun 25.08.2010 tarihli raporunda davacının 5510 sayılı Yasanın 4/a bendinde belirtilen sigortalılık niteliğini haiz olduğu, olayın 5510 sayılı kanunun 13. maddesinin a fıkrasına göre kazası olduğunun tespitine yer verildiği, davalı işverenin ise olayın kazası olmadığı yönünde itirazı bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Bozma ilamında açıkça, "...Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yeniden müzekkere yazarak işlem sonucunu sormak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi ve göremezlik durumunun belirlenmesi halinde ise çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın olayın kazası olup olmadığı ve davacıda oluşan sürekli göremezlik oranı......

        Davaya konu olan ve tespiti istenen " kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-A ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir.Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında kazası, a- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b-(Değişik bend: 17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu nedeniyle, c-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,d-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda...

          Davacı ile davalı şirket arasında yapılmış İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından onaylı hizmet sözleşmesinde, davacının davalı şirketin Irak’taki işyerinde çalıştırılması kararlaştırılmış ve sosyal güvenliğinin uzun vadeli sigorta kollarında topluluk sigortası ile sağlanması öngörülmüş, kısa vadeli sigorta kolları ( kazası ve meslek hastalıkları dahil) topluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmıştır. Dosya içeriğinden de, yurt dışında çalışmakta iken kazaya maruz kalan işçinin kazası ve meslek hastalıklarına karşı topluluk sigortası yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı şirket arasında yapılmış Türkiye Kurumu tarafından onaylı hizmet sözleşmesinde, davacının davalı şirketin Irak’da üstlendiği otoyol inşaatı işyerinde çalıştırılması kararlaştırılmış ve sosyal güvenliğinin uzun vadeli sigorta kollarında topluluk sigortası ile sağlanması öngörülmüş, kısa vadeli sigorta kolları ( kazası ve meslek hastalıkları dahil) topluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmıştır....

            Parmağının sakat kaldığını, Tavşanlı İş Mahkemesine tazminat davası açıldığı söz konusu davada SGK ile yapılan yazışmada, söz konusu kazanın kazası olmadığına yönelik cevap verildiği görülmekle, davacının geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 02/08/2009 tarihinde geçirdiği kazadan dolayı sürekli göremezlik geliri bağlanması ile ilgili yapmış olduğu başvuruya istinaden dosyada yapılan incelemede işveren tarafından yapılan kazası bildirimi bulunmadığının tespit edildiği, SGK komisyonu tarafından 02/07/2020 tarih ve 69 sayılı karara istinaden kazası olmadığına yönelik karar verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı T3 Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu olaydan bu zamana 10 yılı aşkın bir süre geçmesi nedeniyle hak düşümüne uğradığını, ayrıca Tavşanlı İş Mahkemesi'nin 2019/384 E....

            İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ...... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi nedeniyle ...... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Öte yandan ......in tespiti açısından davanın yasal dayanağı Kaza tarihinde yürülükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....

              Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayın Kurum tarafından kazası olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılmadığı, davacının gücü kayıp oranının yasal prosedüre göre tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Yapılacak , davacıya davaya konu olayı ... Kurumuna kazası olarak ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının, geçirdiği kazasına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, Kurum'a müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde yukarıdaki prosedüre göre gücü kayıp oranının belirlenmesi ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir....

                T... ölüm olayının kazası olduğunun tespitine, kazası ölüm yönünden aylık bağlanmasına ilişkin talebin kabulüne ve davalı kuruma yapılan 05/10/2006 tarihinden itibaren davacıya kazası ölüm yönünden aylık bağlanmasına ve bu tarih itibariyle aylıklara yasal faiz işletilmesine, karar verilmiştir. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde hak sahiplerine 506 sayılı Yasa'nın 24.maddesine göre ölüm geliri bağlanır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13.10.2006 tarihinde Kurum'dan ölüm geliri talebinde bulunduğu,Kurum'ca davacı murisinin kazası sonucu ölmediği gerekçesi ile davacı talebinin reddolunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının Kurum'a müracaat ettiği 13.10.2006 tarihi itibariyle ölüm geliri bağlanması yerine 05.10.2006 tarihi itibariyle ölüm geliri bağlanmasına dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu