Kurumun iş kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın iş kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için iş kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay iş kazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun iş kazası tahkikatı ve giderek olayın iş kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda; Kurum tarafından davacının 03/12/2015 tarihinde davalı işyerinde geçirdiği iş kazası ile ilgili olarak olayın araştırılması için ......
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve özellikle, sigortalının dava konusu olay nedeniyle sürekli iş göremezlik oranı SGK tarafından belirlendikten sonra, bu iş göremezlik oranı dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....
Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür. Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve de olayda iş kazası ise, kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir. Yapılacak iş; (İş kazası olayının Kuruma bildirildiği ve Kurumca iş kazası olarak kabul edilmediği anlaşıldığından) davacıya; Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın iş kazası olduğunun tespiti halinde, davacıya sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi, giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Sosyal güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmak üzere önel vermek ve çıkacak sonuca göre, olayın iş kazası olmadığının kesinleşmiş yargı kararı ile tespiti halinde ise şimdiki gibi bir karar verilmekten ibarettir....
Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek meydana gelen zararlandırıcı olayın iş kazası olarak tespitini dava yolu ile isteyebilirler. Bunun gibi Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmesi halinde ise, ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın iş kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler. Somut olayda davacı vekili, olayın iş kazası olarak kabul edilmediğine dair Kurum tahkikat raporuna karşı beyan dilekçesinde, olayın iş kazası olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi isabetsiz olmuştur. Yargıtay 21. HD'nin 2017/1317 E 2018/8887 K sayılı kararı da bu yöndedir....
Bir olayın iş kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup, olayın iş kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurum'un yapacağı tahkikatla, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı olarak tazminat davalarında öncelikle çözümlenmelidir. Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler....
Bir olayın iş kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulmasının zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup, olayın iş kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı bir ihtilaf olup açılan tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur. Somut olayda, meydana gelen olayın Sosyal Güvenlik Kurumunun ....06.2013 tarih ve 106225-İNC/... nolu inceleme raporunda iş kazası olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı şirkete Kurumu taraf haline getirip olayın iş kazası olup olmadığının tespiti için bildiriminde bulunmak üzere süre verilerek bu davanın sonucu beklenmeden, olayın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler. Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın iş kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler....
Yapılacak iş; olayın SGK'nca iş kazası olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması, iş kazası olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonucuna göre karar vermek; olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacı tarafa, Kuruma müracaat ederek, kazalı sigortalı vefat ettiğine göre ölmeden önceki tedavi evrakları celbedilerek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve özellikle, sigortalının dava konusu olay nedeniyle sürekli iş göremezlik oranı SGK tarafından belirlendikten sonra, bu iş göremezlik oranı dikkate alınmak suretiyle maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....
tarafından sıklıkla olayın iş kazası olmadığı itirazı üzerine, mahkemece ... ’ye süre verilmiş ve ... tarafından SGK ve işveren ... Müh. Ltd Şti. aleyhine 01.02.2010 tarihinde, kaza geçiren ... aleyhine de 30.07.2010 tarihinde iş kazası olmadığının tespiti davası açılmış olup daha sonra açılan bu davaların kurum zararı için açılan alacak davası ile birleştiği ve yargılamanın son safhasında alacak davası ile iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin davaların tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin iş bu davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; iş kazası olduğu veya olmadığının tespiti istemleri, bu davalara bağlı tazminat davalarında ön sorun olduğundan ve verilecek karar gerektiğinde 506 sayılı Yasanın 99....