Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir ... sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve de olayda iş kazası ise, kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir. Somut olayda, yargılama aşamasında Kurum tarafından söz konusu olayın iş kazası olarak kabul edilmesi diğer davalı işveren yönünden de olayın iş kazası olarak kabul edildiği anlamına gelmemektedir. Yapılacak iş, diğer davalı işveren yönünden de işin esasına girilerek yapılacak değerlendirme sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir....
Mahkemece, davacı ...’nin, 15.6.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasının iş kazası olduğu ve 5510 sayılı Yasanın 13.maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca bir iş kazası olduğu Kurumca tespit edildiğinden, bu konuda bu nedenle herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, bu iş kazası sebebiyle, kendisine 1.11.2010 tarihinden itibaren bağlanan ve birikmiş olarak ödenen sürekli iş göremezlik gelirinin, 5510 sayılı Yasanın 42.maddesi hükmü de dikkate alınarak, hak ediş tarihlerinden itibaren ödenme tarihine kadar geçen yasal faizinin de davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
ın, iş yerinde çalışmakta iken herhangi bir iş kazası geçirdiğini gösterir somut ve yeterli hiçbir delil bulunmaması ve aksinin de iddia ve ispat edilememesi, tam aksine davalı sigortalının da yazılı beyanlarında iş kazası geçirmediğini açıkça ifade etmesi, dava konusu olayın davalı Kurumca herhangi bir soruşturma yapılmaksızın sadece Çekirge Devlet Hastanesi tarafından yapılan veri girişi ile davacı işveren tarafından yapılan ekran onay işlemlerinin yeterli görülmesi sonucu iş kazası olarak kabul edildiğinin ve dolayısıyla davalı sigortalı ...'...
Bundan dolayı söz konusu madde kapsamında bulunanlar işe başladıkları anda herhangi bir kazadan dolayı ruhen ya da bedenen zarara uğrarlarsa bu iş kazası sayılır. Bir kazanın iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için kazalının T3na bildirilmesine veya belli bir prim gün sayısının dolmasına gerek yoktur. İşe başlayan biri hemen birkaç saat içinde kaza geçirirse bu iş kazası olarak değerlendirilir. Yukarıda belirtilen düzenlemeden de anlaşılacağı gibi buradaki iş kazası, genel kaza kavramından farklı niteliktedir. Borçlar Hukuku kapsamında tanımlanan dar anlamda kaza, vücut bütünlüğünü bozan, dışarıdan gelen ve ani nitelikli istenilmeyen bir olayı ifade ederken, T3 anlamında iş kazası için işçinin vücuduna zarar veren olayın yasada belirtilen haller içinde gerçekleşmiş olması iş kazası sayılması için yeterlidir....
(Rücuya tabi kısım=Kurumun sigortalıya iş kazası sigorta kolundan bağladığı sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile varsa geçici iş göremezlik ödemesi tahsislerinin sigortalının kusuruna denk gelen miktarlarının bu tahsislerden tenzili ile ortaya çıkan değerler.) Somut olayda, tartışma konusu olan husus Kurumun iş kazası sigorta kolundan davacı sigortalıya bağladığı gelirin hesaplanan maddi zarardan hangi miktarda tenzil edileceğine ilişkindir. Yukarıda da belirtildiği üzere iş kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurum tarafından karşılanmayan maddi zararların karşılanmasına dair davalardır. Buna göre davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle Kurumun iş kazası sigorta kolundan kendisine yaptığı bir ödeme var ise bunun ve yine eğer var ise geçici iş göremezlik ödemesinin hesaplanan maddi tazminattan düşülmesi esastır....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı T1 28/08/2017 tarihinde işvereni T5'a ait işyerinde iş kazası geçirdiğine dair dilekçe sunduğunu, dilekçenin Yunus Emre Sosyal Güvenlik Merkezi komisyonunca yapılan incelemede; işveren tarafından iş kazası bildirimi yapılmadığını, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesince provozisyon bilgisinin trafik kazası olarak alındığını, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma evraklarında iş kazası olduğuna dair herhangi bir açıklama olmaması nedeniyle olayın komisyonca iş kazası sayılmamasına karar verildiğini, davacının yaşadığı kazanın kayıtlarda trafik kazası olarak geçmesi, bununla ilgili bir iş kazası bildirimi yapılmamış olması nedeniyle davacının talebinin haklı olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır....
Hastanesi'ne “ bir haftadır öksürük, balgam, halsizlik, 2 gündür 40 derece ateş ” şikayetleri ile başvurduğu, hastane tarafından H1N1 ( domuz gribi ), pnömani ( zatürre ) ve ARDS ( akut solunum sıkıntısı sendromu ) tanısıyla tedavi altına alındığı, on gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 26.11.2009 tarihinde vefat ettiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi tarafından düzenlenen raporda; murisin 15.12.2009 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun, ancak H1N1 ( domuz gribi ) hastalığı nedeni ile vefatının iş kazası olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği, davacılar tarafından murisin ölümünün iş kazası olarak değerlendirilmesi ilişkin talebe de olumsuz cevap verildiği, mahkemece dosyanın ... Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli ve alanında uzman iki hekime tevdi edildiği, düzenlenen raporda; ......
Kurumun iş kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın iş kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için iş kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay iş kazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun iş kazası tahkikatı ve giderek olayın iş kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli değildir....
İş kanununa göre davalı müvekkilin durumu her halde iş kazası olarak nitelendirilmektedir....