Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak ; kurum tarafından 22.6.2004 tarihli olayın kazası kabul edip edilmediğini araştırmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek 22.6.2004 tarihli olay nedeniyle sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve işçi sağlığı ve güvenliği konularında uzman bilirkişilere 22.6.2004 tarihli olayı inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler (asgari ücretteki artışlar veya toplu sözleşmesinin getirdiği olanaklar) göz önünde tutularak yeniden hesap raporu almak ve çıkacak sonuca göre bir karar...

    Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kurumca yapılan müfettiş soruşturması sonucunda olayın kazası olmadığı kabul edildiğinden davacıya her hangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı,2.7.2000 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespiti ile maddi zararlarının giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalılardan işverene ait işyerinde 02.07.2000 tarihinde geçirdiği zararlandırıcı olayın kazası olduğunun tesbiti ve kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan davacının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

        Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği olayın kazası sayılıp sayılmadığına ilişkin dosya içersinde hiç belge bulunmadığı gibi mahkemece de bu yönde hiç inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dava da öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

            K A R A R Dava, davacının murisinin davalı belediyeye ait işyerinde 26.05.1987 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun, kazası sonucu ölümü nedeniyle kazası geliri ve ölüm aylığı bağlanması gerekirken sadece ölüm aylığı bağlanmasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ve belirlenecek aylığının davalı Kuruma başvuru tarihi olan 20.09.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusuz kaldığından reddine karar verilmiştir....

              Davalı SGK vekili davaya cevap dilekçesinde; davacının 18.09.2012 tarihinde maruz kaldığı kazası iddiası ile kazası yönünden tahkikat ve maluliyet aylığı talebini 21.11.2017 tarihli dilekçesi ile müracaatta bulunduğunu, kurum tarafından meydana gelen kazası tahkikatı için Hastane, savcılık ve işyeri ile resmi yazışmalar yapıldığını, iddia edilen kazası ile ilgili yeterli bilgi, belge ve delile ulaşılamadığından komisyon kararı ile kazası sayılmadığını, kurum işlemlerinde bir hata bulunmadığını ileri sürerek; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının 18.09.2012 tarihinde davalı sitede geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı Davalı SGK tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              Anılan maddeye göre kazası; a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür....

                Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının, 506 sayılı Kanunun 11/A maddesi kapsamında kazasına maruz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Çekişmenin çözümlenmesi için, öncelikle, olayın kazası olduğunun saptanmasında başvurulacak yasal dayanakların ve uygulanacak ilkelerin ortaya konulmasında yarar vardır. Hemen ifade edilmelidir ki, “ kazası” yasada tanımlanmamış; ancak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uygulaması yönünden bir kazanın hangi “hal ve durumlarda” kazası sayılacağı “yer ve zaman” koşullarıyla sınırlanarak belirtilmiştir. Konuya ilişkin ve olay tarihinde yürürlükte bulunan yasal düzenleme, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “İş Kazası ve Meslek Hastalığının Tarifi” başlıklı 11. maddesinde yer almakta ve bu maddenin kazasına ilişkin (A) fıkrasında aynen; “A) İş kazası aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır....

                  Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın ...Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ...Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

                    UYAP Entegrasyonu