Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olayın kazası olup olmadığının tespiti için kesin süre verilmiş olup; bu davanın açıldığını, sigortalının yaralanma olayının kazası olup olmadığının tespitine , kazası olduğu kanaatine varıldığında işverenin , sigortalının ve babasının kusur durumlarının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; Mahkemece, olayın kazası olduğunun değerlendirilmesi tazminat davasına bakan mahkemeye ait olup bu konuda ayrıca tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, kazası tespiti davasının, işverenin de hak alanını ilgilendirmesi, tespit kararı verilmesi halinde Kurumca kazası sonucu göremez duruma giren sigortalıya gelir bağlanması, işveren kusurlu ise; işverene rücu edilebilmesi karşısında, eldeki davada, kazası olduğunun tespiti talepli dava açılmasında hukuki yarar bulunduğunun gözetilmemesi isabetsiz ise de, 506 sayılı Yasa'nın 7. maddesi kapsamında geçici görevle yabancı ülkeye gönderilmesinin söz konusu olmaması karşısında, anılan yanlışlığın sonuca etkili bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 23.12.2014...

    Davalı işveren tarafından davanın kazası olmadığına yönelik cevap dilekçesi ve davacı Kurum'un istinaf dilekçesindeki itirazları göz önüne alındığında öncelikle tartışılması gereken husus Kurum tarafından işverene karşı açılmış olan rücu davasında kazası olarak kabul edilen bir olayın işveren tarafından kazası olmadığının ileri sürülmesi durumunda mahkemece olayın kazası olup olmadığının ön sorun olarak çözüme kavuşturulmasına olanak bulunup bulunmadığı hususudur. Bir kazanın kazası olmadığına ilişkin verilecek tespit hükmünün gerek rücu davasında taraf olmayan sigortalının (ölmüş ise hak sahiplerinin) gerekse Kurumun hak alanını doğrudan etkileyeceği açıktır. Ne var ki böyle bir tespit halinde sigortalıya (veya hak sahiplerine) sigorta yardımları yapılması ve gelir bağlanması mümkün olmayacak, bu kapsamda yersiz olarak yapılmış bulunan ödemelerin tahsili söz konusu olabilecektir....

    nin 07.07.2013 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğunun ve geçirmiş olduğu kazası nedeniyle % 20 (yüzde yirmi) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun tespitine,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının 07.07.2013 tarihinde geçirdiği kazası ile ilgili olarak dava açılmasından sonra Kurum tarafından olayın kazası olduğunun kabul edildiği ve davacının göremezlik oranının tespit edildiği anlaşılmakla davalı Kurum yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olmuştur. Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

      Somut olayda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tarafından yapılan tahkikat sonucu olayın kazası olduğunun bildirildiği, kazası olduğu iddia olunan olay ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun 22.11.2004 gün ve 13971 sayılı ekli yazıları ile, olay ile ilgili kazası tahkikatının halen devam ettiğinin bildirildiği halde mahkemece bu işlem sonucunun ne olduğu olayın Kurumca kazası sayılıp sayılmadığı araştırılmadan ve SGK.ca sürekli göremezlik oranının belirlenmesi beklenmeden Avrasya Hospital adlı özel sağlık kuruluşu raporu ile sonuca gidildiği ortadadır....

        Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Mahkemece yapılacak ; tespit davasını tazminat davasından tefrik edip ayrı esasa kaydetmek, tespit davasını tazminat davası için bekletici mesele saymak, tespit davasını sonuçlandırıp tespit davasında verilen hüküm kesinleştikten sonra çıkacak sonuca göre tazminat davasını sonuçlandırmaktır....

          İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir. Yapılacak ; (İş kazası olayının davacı tarafından Kuruma bildirildiği ve Kurumca kazası olarak buna dair bir tespit yapılmadığı anlaşıldığından) davacıya; Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın kazası olduğunun tespiti halinde, davacıya sürekli göremezlik oranının belirlenmesi, giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için Sosyal güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmak üzere önel vermek ve çıkacak sonuca göre, olayın kazası olmadığının kesinleşmiş yargı kararı ile tespiti halinde ise şimdiki gibi bir karar verilmekten ibarettir....

            e ait işyerinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine ve maluliyet oranının %32,3 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı sırada, çuvalın ağzını bağlayabilmek için iplik kesmeye çalışırken,gözüne makas batması sonucu yaralandığı,davacı adına davalı işyerinden Kuruma bildirilen hizmet süresi ve kazası nedeniyle düzenlenmiş denetim raporu bulunmadığı, kazası komisyonunca kazasına dayanak teşkil edecek yeterli bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle kazası olduğu yönünde tespit yapılamadığının bildirldiği,mahkemece adli tıp uzmanı bilirkişiden alınan rapor ile işgöremezlik oranının %32,3 olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin kazası nedeniyle 2925 sayılı Yasa'ya göre kazası ölüm gelirine hak kazandığının tespitine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıların murisinin 16.09.2010 tarihinde ... Kasabasında çobanlık yaparken geçirdiği kazanın 2925 sayılı Yasaya göre kazası olduğunun ve kazası sebebiyle ölüm gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....

                Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Kurumun bir olayı kazası olarak kabul etmesi veya etmemesi durumunda, bunu aksini iddia eden ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile olayın kazası olduğu ve olmadığının tespitini mahkemede açacakları bir dava ile her zaman isteyebilirler....

                  UYAP Entegrasyonu