Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeye göre, kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür....

    Mahkemece, sigortalının geçirdiği kazanın kazası olmadığının tespitine dair kararın kesinleştiği, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu olayın kazası olduğunun tespitine dair davanın reddine karar verildiği, hükmün Diremiz tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmakta ise de kazası olmadığı tespitindeki gerekçe, “ kazası meydana gelen ülke ile Türkiye arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmaması ve topluluk sigortasının kazasını kapsamamasına dayandırılmıştır. Bu gerekçeye göre kazanın kazası olduğunun tespiti isteminin reddi kararı SGK yönünden hüküm ifade eder. Eldeki davada taleplere ilişkin olarak değerlendirilmesi gereken hukuki durum ilişkisini etkilemediğinden, işbu dosyada görevsizlik kararı verilmesinin nedeni olarak gösterilmesi yerinde değildir....

      Kurumun bu şekildeki kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun sigortalıya bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Bu nedenle yargılama sırasında öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ön mesele olarak kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti gerekir....

      Davalılar ... ve Şaphane Tekstil Ltd Şti tarafından ise trafik kazasına karışan 34 AG 3612 plakalı aracın davalı şirkete ait servis aracı olmadığı, dolayısıyla olayın kazası olmadığı yönünde savunma yapıldığı dikkate alındığında, davalılara olayın kazası olmadığının tespiti için sigortalı ve Kuruma karşı dava açmak üzere süre verilerek bu davanın sonucuna göre; olayın kazası olmadığının tespiti halinde davanın reddine karar vermek gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum avukatı ve davalılar ... ve Şaphane Tekstil Konf. Ltd. Şti. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve Şaphane Tekstil Konf. Ltd. Şti.'...

        Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği fakat Kurumun anılan olayı kazası saymadığı,olayı hastalık sigorta kolu bakımından değerlendirilmesi gereken bir hadise olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....

          Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

            Davacı tarafa Kurum'a kazası bildiriminde bulunmak üzere süre verilerek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda, İş Kazasının Tespiti Davası açmak için önel verilerek bu davanın sonucu beklenmeden olayın kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak ; davacı tarafa Kurum'a kazası bildiriminde bulunmak üzere süre vermek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda, ....na ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir....

              Mahkemece; davacının 16.10.2006 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine ve davacının maluliyet oranının tespiti ile %10'dan daha fazla ise sürekli göremezlik gelirine, maluliyet oranı %10 dan az ise geçici göremezlik ödeneğine müstehak olduğunun tespitine karar verilmiştir....

                Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği ancak, kazanın işkazası niteliğinde olup olmadığıyla ilgili olarak SGK'nca yapılmış bir inceleme veya tespite dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmadığı görülmektedir. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun da hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, eldeki tazminat davasında ise SGK taraf değildir. Yapılacak ; olayın SGK'nca kazası olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması, kazası olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre dosyadaki bilgi ve belgeler yeniden değerlendirilerek gerektiğinde yeniden kusur raporu aldırılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir....

                  olayın kazası olup olmadığının tespiti için kesin süre verilmiş olup; bu davanın açıldığını, sigortalının yaralanma olayının kazası olup olmadığının tespitine , kazası olduğu kanaatine varıldığında işverenin , sigortalının ve babasının kusur durumlarının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu