Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası yada meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir. SSK.'ca kazalı sigortalılara geçici göremezlik ödeneği ödenmiş, zarar hesabı olay tarihinden itibaren yapılmış ve sürekli göremezlik geliri olay tarihinden itibaren bağlanmış ise SSK.'...

    Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Sigortalıya, kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca geçici göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır....

      Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Sigortalıya, kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca geçici göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır....

        İş kazası nedeniyle uğranılan cismani zararların tazmini davalarında sorumluluk nitelik olarak kusura dayanmakta olup bir kazası sonucu zarara uğrayan işçinin veya işçinin ölümü halinde hak sahiplerinin açacakları tazminat davasını, işveren yanında ayrıca kusuru bulunan işveren vekili veya işveren'in istihdamları ile kusurlu üçüncü kişilere karşı yöneltme imkanı bulunmaktadır. Bunun yanında birden fazla davalının kusurlu bulunması durumunda ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun söz konusu olacağı hususu da açıktır. Somut olayda, 8.5.2004 tarihinde gerçekleşip sigortalı ...'in ölümü ile neticelenen kazasında, davalılar ... ile ...'...

          İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda; dava konusu kazası 04.08.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı da hem dava dilekçesi ile hem de ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir. Bu itibarla; mahkemece maddi tazminat miktarının tamamına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

            K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacılar murisinin davalı işverenlere ait işyerinde çalışırken ölümü nedeniyle olayın kazası olduğunun tespiti ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, kararın gerekçe bölümünde olayın kazası olduğunun kabulü ile hüküm fıkrasında manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              K A R A R Dava 02.11.2000 tarihinde meydana gelen kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından belirlenen %12,10 oranındaki sürekli göremezlik oranı esas alınarak sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacının tazminatının hesaplanmasına esas alınacak sürekli göremezlik oranının tespitinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği ve yapılan müfettiş tahkikatı ile kazası sayıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı sigortalının sürekli göremezlik oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır....

                İş kazalarında olay, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak aktinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 77. maddesinin açık buyruğudur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan davacının maluliyet oranının % 20,20’den %42'ye yükselmesi nedeniyle aradaki %21,80 oranıdaki fark maluliyeti için maddi ve manevi tazminat istemlerine yöneliktir....

                    Mahkemece, kazası tespitine dair talebi hakkında konusuz kalması nedeniyle bu talebe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... aleyhine açtığı maddi-manevi tazminat davası ile tespit davasının reddine, davalı SGK aleyhine açtığı maddi-manevi tazminat davasının reddine, davalı şirket hakkındaki maddi ve manevşi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davalı Kurum'a davacı tarafından 07.11.2006 tarihinde kazası bildiriminde bulunulduğu, davacı tarafından bu başvuru üzerine makul süre içerisinde sonucunu beklemeden işbu davayı açtığı, davalı Kurum'un herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu