Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 116.722 TL maddi tazminatın ve 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının 29.09.2004 tarihinde gerçekleşen kazası nedeniyle % 17,2 oranında malul olduğu, kazası nedeniyle davacının % 10 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin 16.01.208 tarihli dava dilekçesi ile, 1.000 TL maddi tazminat ile 200.000 TL manevi tazminat talep ettiği, 30.04.2015 tarihli hesap raporu doğrultusunda davacının maddi tazminat istemini 11.05.2015 tarihli dilekçesiyle 116.722,00 TL’ye arttırdığı, talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren davalı vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır....

    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava konusu somut olayda kontrol kaydı nedeniyle davacının meslekte kayıp güç oranı tam olarak belirlenemediğinden davacının davasının çok uzun süre karara bağlanamadığı, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca davacının kontrol muayenesine gerek olmadığına dair kararının sonrasında 12/09/2017 tarihli hesap raporuyla davacının maddi zarar tutarının hesaplandığı, raporun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğunu, manevi tazminat istemiyle ilgili ise davacı yanca 31/01/1995 harç tarihli dava dilekçesiyle kaza nedeniyle 75,00 TL manevi tazminat istendiği, ancak davacının kontrol muayene kaydı bulunması ve daimi göremezlik kesin raporunun aldırılamaması nedeniyle davanın çok uzun bir süre karara bağlanamadığı davacı yanca da 16/10/2017 harç tarihli ıslah dilekçesiyle talep edilen manevi tazminat miktarı usuli emprevizyon yoluyla ve 75.000,00 TL'ye artırıldığı, kontrol kaydı bulunması...

      İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu kazasının 15.09.2010 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi tazminat istemleri ile ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat istemlerinin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen Mahkemece davacılar yararına hükmedilen tazminat miktarlarına sehven faiz uygulanmaması doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

        , Hastaneden 06/01/2011 tarihine kadar istirahat aldığını, ancak veren tarafından 27/12/2010 tarihinde işten çıkartıldığını, müvekkilinin kazası geçirdiği tarihte günlük 55TL ücret almakta olduğunu, söz konusu kazası davalı yerinin gerekli güvenliği tebirlerini almamasından kaynaklandığını, verenin söz konusu bu kusurlu tutumu nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, bu itibarla fazlaya ilişkin haklarının ve tazminat talep0lerinin saklı kalması kaydıyla söz konusu zararlara karşılık 1.000- TL maddi ve söz konusu nedeniyle müvekkilinin duyduğu elem ve ızdıraplardan dolayı 10.000- TL manevi tazminat ödenmesini dava ve talep etmiştir....

        Manevi tazminat davaları bakımından ise Kurumun yapacağı kazası tahkikatı davanın mahkemelerinde görülüp görülmeyeceği noktasında önem arzeder. Somut olayda maddi tazminat isteminden feragat edilse de yukarıda açıklanan nedenle mahkemenin görevine dair neticesi de bulunduğundan dolayı manevi tazminat davası bakımından da Kurumun kazası tahkikatı neticesi önemli olup bu hususta başlatılan Kurum işleminin neticesinin beklenilmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken, kazası iddiasına dayanan manevi tazminat davalarında mahkemenin görevine yönelik neticesi de bulunduğundan dolayı olayın kazası olup olmadığının tespiti bakımından Kurum tarafından başlatıldığı anlaşılan kazası tahkikatının neticesini beklemek,olayın Kurumca kazası kabul edilmemesi durumunda Kurum aleyhine kazası tespit davası açması için davacıya önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir....

          K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 08.06.2007 tarihinde meydana gelen kazası sonucu % 9,00 oranında sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararları ile anılan kaza nedeniyle yaptığı tedavi giderlerinin karşılanması istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat ve tedavi giderine yönelik isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece manevi tazminat fazla takdiri ile maddi tazminatın hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesinde ve kazası nedeniyle davacı tarafça yapılan tedavi giderinden işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir....

            İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe ... tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Geçici göremezlik nedeniyle sigortalının uğradığı gerçek zarar; kazası veya meslek hastalığı sonucu işinde geçici olarak çalışamayan sigortalının iyileşinceye kadar çalışamamasından doğan kazanç kaybıdır. Dosya kapsamından davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek Mahkemece neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 18. maddesinde ise yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, kazası sonucu meydana gelen sürekli göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kanulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, kazası sonucu bedensel bütünlüğü zedelenen sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir....

                  İnceleme konusu olan bu olayda manevi tazminata ilişkin dilekçenin nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği ve ancak başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Dilekçenin bu haliyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulü dahi mümkün değildir. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle “ davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken “davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurularak söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

                    UYAP Entegrasyonu