Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, maddi tazminat istemine ilişkin davanın kesin süreye riayet edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.06.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden ... maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, 2006/259 Esas sayılı dosyada davacının davasının HUMK'nun 409/5. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 2007/1436 Esas sayılı dosyada manevi tazminat davasının reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı kazası sonucu bedensel zarara uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir Mahkemece maluliyet oranı % 0 olduğundan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece, maddi tazminat isteminin feragattan reddine, manevi tazminat isteminin aynen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminat istemine ilişkin 28.02.2011 tarihli dava dilekçesinde davacı vekilinin meydana gelen zararlandırıcı olay nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunurken davayı davalının tam kusuruna dayandırdığı anlaşılmıştır. Somut olayda, kazalının %40 oranında kusurlu bulunduğunu belirten kusur raporunun karara esas alındığı açıktır. Hal böyle olunca ve özellikle davalının tam kusurlu olduğu belirtilerek dava açılmış olunmasına göre, talepten bir miktar indirim yapılmak suretiyle manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, talebin aynen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....

        Mahkemece, 2 çocuk ve eşin maddi tazminat istemlerinin feragat etmeleri nedeniyle reddine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile eş için 25.000,00 TL, 2 çocuğun her biri için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminata hükmolunmuştur. Davacılar murisi sigortalı Abidin Kaya’nın öldüğü kazasında sigortalının kusursuz olduğu, davalı işverenin % 100 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacılar, dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminat taleplerinde bulundukları gibi eş için 15.000,00TL manevi ve 2 çocuk için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat taleplerinde bulunmuşlardır.Davacılar vekili 27.12.2011 tarihli yalnızca başvuru harcı yatırılan ıslah dilekçesi ile eş için ve 2 çocuğun her biri için manevi tazminat miktarının 10.000,00’er TL artırılarak eş için 25.000,00 TL, 2 çocuğun her biri için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını beyan etmişlerdir....

          K A R A R 1-Taraflar arasındaki davacının uğramış olduğu kazası sonucu sürekli göremezlikten dolayı maddi ve manevi zararları ile eşinin, çocuklarının ve anne babasının manevi zararlarının giderilmesi istemine dair Mahkemece verilen 30/12/2009 tarihli karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacı vekili vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davacı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine. 2-Davalı vekilinin temyizine gelince; Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına ve temyiz sebeblerine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava davacının uğramış olduğu kazası sonucu % 100 oranında sürekli göremezlikten dolayı maddi ve manevi zararları ile eşinin, çocuklarının ve anne babasının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

            Davacının kazası sonucu yaralanması sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilerek davacının kusur durumu, taraflar arasında kabul edilen ve ödenen maddi tazminat miktarı, davacının yaşı ve manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiği dikkate alındığında, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olmaması gerektiği ilkesi de dikkate alınarak, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Mahkemece, davacının sürekli işgöremezlik oranı %18,12 olarak kabul edilip, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemnin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları, dava dilekçesinde faiz talep edilmediği halde mahkemece dava dilekçesinde talep edilen ve davacı lehine hülüm altına alınan talepler açısından faiz yürütülmesine karar verildiği, davacının aynı işyerinde iki kazası geçirdiği, davacı vekilinin hem dilekçelerinde hem de duruşmadaki beyanlarından eldeki davanın 2009 yılında meydana gelen ikinci kazasına ilişkin olduğu, bu ikinci kazası nedeniyle davacıda meydana gelen sürekli işgücü kaybının ise %11,00 oranında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin taleple bağlı olarak karar vermesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK ’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır....

              KARŞI OY Dava, kazasının tespiti ve maddi manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Yerel Mahkemece olayın kazası niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Özel Dairece, olayın kazası olduğu gerekçesiyle karar bozulmuş, Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle ısrar edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacıların murisinin kazası sonucu ölüp ölmediğine ilişkindir. Alınan bilirkişi raporları ile müteveffayı iddia edildiği gibi elektrik çarpmadığı, öncesine dayalı kalp rahatsızlığı nedeniyle kalp krizi geçirerek vefat ettiği açıktır. Ölüm olayında yerindeki şartların veya yapılan işin etken olduğu yönünde bir tespit yapılmamış aksine yeri şartları ile ilgili olmadığı belirlenmiştir. Müteveffa aynı ölüm sebebiyle evinden çıkmadan da ölebilirdi. Bu durumda nasıl ki kazasından bahsedilemeyecek ise yine sadece yerinde ölmesi nedeniyle kazasından bahsedilemeyecektir....

                Manevi tazminat talebi yönünden yapılan irdelemede ise; özellikle davacının kaza tarihindeki yaşı, kazası tarihi, kazasının gerçekleşme biçimi, kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur oranları, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazası nedeniyle husule gelen malüliyetin derecesi, davacının bu malüliyeti nedeniyle çektiği ve çekeceği üzüntü, ülkenin ekenomik koşulları, davalı işverenin mali durumu, paranın satın alma gücü, 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen ilkeler ve hak nesafet kuralları gözönünde tutularak, Mahkememizce hükümde gösterilen miktarda manevi tazminat takdir edilerek talebin kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Davacılar kazası sonucu malüliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava 14.03.2006 tarihinde meydana gelen kazası sonucu % 14,2 oranında sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının anne ve babasınıın manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; "818 sayılı Borçlar Kanununun 46. Maddesinde cismani zarara uğrayan bir kimsenin manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiş, bundan dolayı yakınlarının tazminat isteyebileceği yönündeki bir hükme yer verilmemiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 56....

                  UYAP Entegrasyonu