Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir kazası tahkikatının bulunmadığı ve giderek de Kurum tarafından hak sahiplerine kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır....

    Somut olayda sigortalının yaralanması ile ilgili olayın SGK'ca kazası olarak kabul edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak sigortalının ölümü ile kazası arasında illiyet bağı bulunmadığından hak sahiplerinin “ölüm” nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteyemeceği yönündeki kararı yerindedir. Davacı ... vekilinin dava dilekçesinde ölüm nedeniyle birlikte murisin sürekli göremez duruma gelmesi nedeniyle de maddi tazminat istediği görülmektedir.Murisin ölümü ile mirasçılara geçen haklar kapsamında kazası tarihi ile ölüm tarihi arasındaki süre için maddi zararın tazminini istemesi mümkündür. Bu durumda murise sağlığında kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığını araştırmak, bu tarihler arasında bağlanması gereken gelirleri Kurumdan sormak, bağlanmaması durumunda bu yönde dava açmak için davacı ...'...

      Dava konusu olay nedeniyle, davacı 18.02.2008 tarihli kısmi dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminat ve 50.000,00-TL manevi tazminat istemli olarak dava açmış, bu dava görülmekte iken 07.04.2014 tarihinde maddi tazminata ilişkin istemini ıslah yoluyla artırmış ve mahkemece davacının maddi tazminat ile ilgili hüküm kurulması sırasında ıslah konusu maddi tazminat istemi de dikkate alınmıştır. İş kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır....

        K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava,davacının 07.06.2004 geçirdiği kazası sonucu %27.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin maddi zararın SSK’ca karşılanmış olması nedeniyle reddine , manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 10.04.2006 tarihinde geçirdiği kazasında yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 10.04.2006 tarihinde geçirdiği kazasında yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. . 2-Dava kazası sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkinidir....

                K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,Dava, 11/01/2012 tarihli zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamından davacının kazası sonucu % 0 oranında sürekli göremezliğinin bulunduğu ve kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının % 20, davalı işverenlerin % 80 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. 1-İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

                  Saçlının temyizine gelince ; Dava 6.5.2005 tarihinde meydana gelen kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacıların maddi tazminat taleplerinin atiye terki nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise davacının maluliyet oranını %0 olarak tespit edilmesi nedeniyle cismani zarara uğramadığı manevi yönden ruhsal yönden acı yahut tatmini gereken manevi ızdırabın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş bu karar süresinde davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....

                    Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hüküm altına alınan 16.000,00-TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır. Maddi tazminata gelince; davalı tarafça kazası nedeniyle davacıya 12.500,00-TL ödeme yapıldığı ileri sürülmüş, davacı vekili ise, yapılan ödemenin, kazasından sonra ve akdinin sona ermesi nedeniyle işçilik alacaklarına ilişkin olduğunu ve miktarını bilmediğini ileri sürmüştür. Gerçekten davacının 30.09.2009 tarihli dilekçe ile davalı işyerinden istifa ettiğini, bildirdiği ve aynı tarihli ibraname ile de işvereni ibra ettiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu