Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalılar.... açısından davanın husumet nedeniyle reddine, davacı ...'ın maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların maddi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine, davacı ... dışındaki davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Ancak burada ölenin yakınlarından maksat ölen ile arasında eylemli, gerçek bir bağlılık ve ilişki bulunan kişilerdir. Somut olayda, davacı yeğenler ile ölen arasında eylemli ve gerçek bir bağın bulunduğu kanıtlanmamıştır....

    Somut olayda, davacının davalı işyerinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, davacının kuruma kazasının tespiti için yaptığı başvuru sonrasında kurumun 28.11.2019 tarihli kararıyla meydana gelen olayın kazası sayılmamasına karar verildiği görülmüştür. İş kazası iddiasına dayalı tazminat davaları için zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun niteliğindedir....

    Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

      Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

        Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

          Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

            Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

              Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

                Mahkemece, davalı şirket yönünden açılan davanın reddi ile 100 TL maddi tazminat ve 2.000,00 TL manevi tazminatın 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat konusunda fazlaya dair hakların saklı tutulmasına, manevi tazminat yönünden ise fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2.maddesine göre; kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu kazasının 18/04/2013 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemine olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiği anlaşılmasına rağmen, maddi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine 18/04/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır....

                  Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, anlaşılmaktadır. HUMK’ nun 74 ve HMK 26..maddelerine göre “hakim her iki tarafın talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez.” Hal böyle olunca da davacının 17.01.2008 tarihli dava dilekçesine göre davacı % 30,20 oranındaki sürekli göremezliği nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu halde, ...Kurulu tarafından belirlenen % 41 sürekli göremezlik oranının manevi tazminatın belirlenmesinde esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak davacının talebi gibi % 30,20 oranındaki sürekli göremezliği dikkate alınarak uygun bir manevi tazminat takdir edilmek ve sonucuna göre bir karar verilmekten ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu