Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacılar ...... ve...un açtığı maddi tazminat davalarının reddine, manevi tazminat davalarının ise kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davaya konu zararlandırıcı olayan SGK Başkanlığı tarafından kazası olarak kabul edildiği, 15.12.2008 tarihli kusur raporunda anılan kazada %55 oranında davalı işverenin, %3 oranında davalı ... ile %2 oranında davalı ...'ın ve %40 oranında ölen sigortalının kusurlarının bulunduğunun belirtildiği, Kurum tahsisleri ile maddi tazminat isteminde bulunan davacıların zararlarının karşılandığı anlaşılmıştır....

    K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının kazası sonucunda vefatı nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile müteveffanın eşi ... için 75.000,00 TL, oğlu ... için 50.000,00 TL, babası ... için 25.000,00 TL ve annesi ... için 25.000,00 TL manevi tazminat taktirine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

      K A R A R 1- Taraflar arasındaki kazası sonucu oluşan sürekli göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine dair Mahkemece verilen 14.02.2013 tarihli karar, davalı vekilince 21.02.2013 tarihinde süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare 09.04.2013 tarihli dilekçe ile vekaletnamesindeki yetkisine dayanarak temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davalı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, 2- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle, dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, 3- Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

        İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....

          Maddi tazminat istemi yönünden yapılan irdelemede; Mahkememizce itibar edilen hesap raporunda davacının maddi kazanç kaybı 14,736,77 TL olarak belirlenmiş olup, buna göre davacı tarafça istenen maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan irdelemede ise; özellikle davacının kaza tarihindeki yaşı(31), kazası tarihi, kazasının gerçekleşme biçimi, kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur oranları, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazası nedeniyle husule gelen malüliyetin derecesi, davacının bu malüliyeti nedeniyle çektiği ve çekeceği üzüntü, ülkenin ekenomik koşulları, davalı işverenin mali durumu, paranın satın alma gücü, 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen ilkeler ve hak nesafet kuralları gözönünde tutularak, Mahkememizce hükümde gösterilen miktarda manevi tazminat takdir edilerek talebin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

          Mahkemece, kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteği bakımından ayırma kararı verilmesine rağmen bu dosya için ayrıca başvuru harcı ile peşin harç, gider avansı yatırılması, dosyadaki belgelerin fotokopisi çektirilerek mahkemeye sunulması bakımından sonuçları aktarılarak kesin süre verildiği, davacının bu işlemleri tamamlamadığı gerekçesiyle usulden reddine, işçi alacakları ile ilgili taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesi ile bir kısım işçilik alacakları ile birlikte kazası olduğu iddia edilen 24.04.2014 tarihli olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu, 04.06.2014 tarihli oturumda maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı bir esasa kaydedilmesi şeklinde ara karar kurulduğu anlaşılmaktadır....

            Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 14/10/2015 tarihli dava dilekçesiyle 24/09/2004 tarihinde gerçekleşen kazası nedeniyle 110.044,21 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, dava dilekçesinin davalı vekiline 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin 11/12/2015 tarihinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddeleri gereğince 10 yıldır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir....

              Mahkemece, davacı anne yararına 63.794,44 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, davacı baba yararına 54.789,96 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, davacı kadeşler yararına ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 09.07.2007 tarihindeki zararlandırıcı sigorta olayının kazası olduğu, anılan kazada davacılar yakını sigortalının ortak kusurunun bulunmadığı, Kurumun(...) 18.04.2012 tarihli yazı cevabında ... Valiliği İl İdare Kurulu'nun yazılarında davacı babanın halen ... kaydının devam ettiği ve aylık net 782,36 TL aylık alması nedeniyle davacıların muhtaçlık durumları olmadığının belirtilmesi nedeniyle kazası sigorta kolundan davacılara gelir bağlanmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Destek kavramı hukuki bir ilişkiyi değil fiili bir durumu ifade eder. Ne hısımlığa ve nede yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanmaz....

                Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı eş ve çocukların manevi tazminat taleplerinin ise reddine kararverilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 26.10.2005 tarihinde meydana gelen kazası sonucunda davacı sigortalının % 89 oranında sürekli göremezliğe uğradığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

                  Yargılama sırasında davacı taraf sigorta şirketiyle maddi tazminat noktasında anlaştıklarını bildirmiştir. Hukuki Nitelendirme, Delillerin Takdiri ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını maddi ve manevi zarara uğradığını öne sürmüştür. Trafik kazası bir haksız fiil olup davalıların sorumluluğuna gidilebilmesi için sürücünün kusuruyla gerçekleşmiş bir trafik kazası ve bunun sonucunda davacının zarara uğramış olması gerekir. Bu zarardan sürücü kusuruyla, sigorta şirketi de sigorta sözleşmesi kapsamında ve maddi zararla sınırlı olmak üzere sorumludur. Somut olayda kazada davalının kusurlu olduğu, davacının malul kalmakla zarara uğradığı görülmekle haksız fiilin tüm şartları gerçekleşmiştir. Ancak davacı sigorta şirketi ile maddi tazminat konusunda anlaştıklarını bildirdiği için diğer davalıya da etki edecek şekilde maddi zarara ilişkin uyuşmazlık ortadan kalkmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu