Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçici göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması, sürekli göremezlik halinde ise, kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücünde meydana gelen eksilme sonucu gelir kaybı ya da yıpranmaya bağlı olarak ortaya çıkan zararın tazmini söz konusudur. Dolayısıyla, sürekli göremezlik nedeniyle tazminatın hesaplanmasında zararın başlangıç tarihinin olay tarihi olarak alınması halinde, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için geçici göremezlik ödeneğinin hesaplanan maddi zarardan indirilmesi gerektiği açıktır. Yapılacak ; maddi tazminat hesabında, geçici göremezlik dönemi ve sürekli göremezlik dönemine ilişkin toplam zarar miktarı belirlendikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenen geçici göremezlik ödeneğinin toplam zarar miktarından indirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

    Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın SGK tarafından kazası kabul edilip edilmediği anlaşılamamıştır. İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; olayın Kurumca kazası olarak kabul edilip edilmediini araştırmak edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

      K A R A R Dava 16.09.1996 tarihinde meydana gelen kazası sonucu % 32 oranında sürekli görmezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının Mengen Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2006/50E, 2006/52K sayılı dosyasında aynı olay nedeniyle açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davada, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine ve manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilerek bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, anılan kararın kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece varılan sonuç hatalı olmuştur. Gerçekten davacının Mengen Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2006/50E sayılı dosyasında görülen davada 19.09.1997 tarihli dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 100,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Bu haliyle açılan davanın kısmi dava olduğu ortadadır....

        Davacı, davalı nezdinde çalışırken 05/12/2012 tarihinde maden ocağında yeraltı kısmında römork içinde saç kapağı taşınırken işverenin diğer işçisinin fiiline bağlı olarak saçın davacının ayağına düşmesi sonucu aşiltendonunun kesilmesi suretiyle yaralandığını ve ameliyat olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat davası açmıştır. Yargılama sırasında maddi tazminat talebi yönünden davasını geri aldığı, karşı tarafın buna muvafakat ettiği görülmüştür. Dosya kapsamında olayla ilgili SGK tarafından verilmiş olayın kazası olduğuna ilişkin bir değerlendirme ve tespit bulunmadığı tespit edilmiştir. Olayın kazası olup olmaması hususu görevli mahkemeyi belirleme yönünde önem arzetmektedir. Mahkemece olayın kazası olduğu yönünde davacının kuruma başvurusunun sağlanarak sonucunun beklenmesi, dolayısıyla mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun öncelikle netleştirilmesi gerekmektedir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava kazası malüliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, dava dilekçesi ile kazası malüliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunup, mahkemece maddi tazminat talebinin kabülüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabülüne karar verilip, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....

        Mahkemece, A-2010/170 Esas sayılı dosya yönünden; davacının 04.05.200 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sebebiyle 400,00 TL maddi tazminatın 04.05.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, B-2009 / 268 E. -2011 / 192 K. sayılı dosya yönünden; davacının 04.05.2000 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sebebiyle manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 04/05/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, İşitme kaybı mesleki hastalığı sebebiyle istenene Manevi tazminat talebinin Reddine, C-2011/117 E. 2012/237 K sayılı dosya yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın 04/05/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının 04.05.2000 tarihinde geçirmiş olduğu kazası nedeniyle manevi tazminat talebinin Reddine, D-2016/101 E. 2016 /72 K. sayılı dosya yönünden, 23.725,79 TL maddi...

          Dava, kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İş kazası nedeniyle sigortalı veya hak sahipleri lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için olayın kazasından kaynaklanması zorunludur. Bir başka deyişle dava konusu olay kazası niteliğinde değilse işverenin sorumluluğu da söz konusu olmayacaktır....

          Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 89. maddesinde ise yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğine günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir. Geçici göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirde kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır....

            Başkanlığı teftiş raporunda olayın kazası olarak kabul edildiği, ceza yargılamasında, taksirle ölüme neden olma eylemi nedeniyle davalı şoförlerden ...'ın suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği; davacılar murisinin trafik kazası esnasında yolcu olduğu gözetilerek aleyhine kusur yüklenmediği; Mahkeme tarafından maddi zararın ... Başkanlığı tarafından bağlanan kazası geliri ile karşılandığı gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne yönelik karar verildiği, takdir edilen manevi tazminatlara, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. 1-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....

              Paket Servisi ve San Tic AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 20.02.2005 tarihinde meydana gelen kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin davacının manevi tazminat isteminin % 30,20 sürekli göremezlik oranına göre belirlenmesi gerektiğine ilişkin bozma ilamına uyularak önceki gibi maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminatın takdiri ve maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddi isabetlidir. Ancak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesine göre “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.”...

                UYAP Entegrasyonu