Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'nin maddi tazminat talebinin reddine, 11250,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. A- İş kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda; davaya konu olayın 24/01/2005 tarihinde meydana geldiği, davacılar vekilinin davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat taleplerini 26/05/2015 tarihinde harçlandırarak ıslah yolu ile artırdığı, şu halde yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır....

    Uyuşmazlık; davacıların, kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle mi yoksa kazası sonucu ölüm nedeniyle mi manevi tazminat istediklerine ilişkindir. Mahkemece davacıların kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istediklerinin kabulü ile manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Temyiz incelemesine konu olan bu davada, davacılar tarafından düzenlenen 26.02.2011 günlü dava dilekçesinde, kazası sonucu ölüm nedenine dayalı olarak manevi tazminat istemi mevcut değildir. Aksine kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat istemli olarak dava açıldığı “Dava” başlığı altında açıkça vurgulandığı gibi, dava dilekçesinin içeriğinde de yakınlarının bedensel zarara uğraması nedeniyle manevi zarar görüldüğü izah edilmiştir. Dava dilekçesinin yorumu Hakime ait ise de yapılacak yorumlarda temel hüküm BK. nun 18. maddesidir....

      Mahkemece davacının 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle 17.170,44 TL maddi tazminat ile 1.500.00 TL manevi tazminatın 27.4.2000 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle, 11.2.1998 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, 3.500.00 TL manevi tazminatın 11.2.1998 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacının 11.2.1998 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sonucu sol el bileğinin kırıldığı ve sürekli göremez duruma gelmediği, 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle ise % 10,1 oranında sürekli göremez duruma geldiği olayda, davacının % 25, davalı işverenin de % 75 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....

        K A R A R 1-Dava, zararlandırıcı olay sonucu sürekli göremezliğe uğradığını iddia eden davacı ...nın maddi ve manevi zararları ile aynı olayda sonucunda...’in vefatı nedeniyle onun yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ...'nın maddi ve manevi tazminat istemlerinin ispatlanamadığından bahisle reddine, ölen kazalı ......

          Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği; 73.635,34 TL ( 8.570,48 TL.si Tedavi gideri alacağı, 65.064,00 TL si maddi tazminat) maddi tazminatın ve takdiren 50.000,00 TL. Manevi tazminatın olay tarihi olan 30/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, hükmedilmiştir. 1- İş kazası nedeniyle davacı tarafça yapılan tedavi giderinden işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Gerçekten olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, sözü edilen Yasanın, 14/3 maddesi; kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir....

            Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli göremezliğe uğramasın aneden olan kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              Sonuç olarak; sigortalı kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremez durumuna düşmüşse açacağı maddi tazminat davası ile bedensel zararının giderilmesini isteyebilecektir. Somut olayda, dava konusu kazaı nedeniyle davacıda % 5,3 oranında sürekli işgöremezlik oranı tespit edilmesine ve davacının bu işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat talep etmiş olmasına rağmen herhangi somut bir gerekçeye dayandırılmadan ve sadece gerekçede belirtilerek maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiğinin belirtilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak ; davacıda meydana gelen gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer delilller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, sigortalının hak sahiplerinin kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açtıkları davaların görülmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmesi üzerine her iki dava birlikte görülerek, kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranındaki sürekli göremezlik nedeniyle açılan dava nedeniyle; sigortalı bakımından maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, sigortalının manevi tazminat isteminin kabulüne, eş ve çocuklarla, anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin ise önceki gibi kısmen kabulüne, kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin açtığı birleşen davalarda ise maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillince temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece; davacılardan sigortalı...için 1.282,37 TL maddi ve 20.000 TL manevi, davacı eş ... için 8.000 TL manevi, davacı çocuklar ..., ... için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.09.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; sigortalı ...’in, davalı şirkete ait yerinde şoför olarak çalışmakta iken, 04.09.2007 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle sağ el işaret parmağını kaybettiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı’nın 02.11.2009 onay tarihli raporu ile meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının % 26 olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler....

                    Mahkemece davacı eş lehine 95.879,11 TL maddi, 50.000 TL manevi, davacı çocuk ... lehine 2.552,39 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, Davacı çocuk ... lehine 501,88 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26.maddesine göre ise Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu hukuki düzenleme doğrultusunda 12.03.2013 tarihli dava dilekçesinde davacı eş için 40.000,00 TL manevi tazminat talep edilmişken; davacı eş lehine talep aşılmak suretiyle 50.000,00 TL manevi azminata karar verilmesi doğru olmayıp, bozma sebebidir. 2- Aynı zamanda kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

                      UYAP Entegrasyonu