Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı işyerinde çalışan davacının 04.08.1996 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralanarak % 41,20 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, iş kazası olayında davacı % 30 , işveren şirketin % 70 oranında kusurlu oldukları, olay nedeni ile işveren tarafından 24.12.1997 tarihli ibraname başlıklı belge ile davacı 04.08.1996 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeni ile üç parmağı preste koparak yaralandığını, 6 ay iş yerine gelmediğini, bu süre içinde ücretli izinli sayılarak ücretlerinin ödendiğini, iş kazası nedeni ile oluşan maluliyetinden dolayı iş veren şirket tarafından 1.000.000.000..TL yi nakden tazminat olarak ödendiğini bu nedenle işverenin vaki iş kazasından doğan tazminat ve diğer haklarından dolayı bila kabil rücu ibra ettiği yazılı olduğu, ödenen miktarın maddi tazminat mı yoksa manevi tazminat mı olduğu açıkca belirtilmediği, mahkemece yapılan ödemenin maddi tazminat kabul edilerek indirildiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 30/08/2001 tarihli iş kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tanıkların beyanları ile 2001 yılında müvekkilinin yaşamış olduğu iş kazasının herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlandığını, SGK nezdinde iş kazası tutanağı olmaması nedeni ile taleplerinin reddine karar verilemeyeceğini, kaldı ki davalı tarafında SGK’ya bildirimde bulunmamış olmasının da kendi ağır kusurlarını ve kötüniyetlerini gösterdiğini, 2007 yılında yaşanan iş kazası yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarının yeterli olmadığını, maddi tazminat yönünden rapora itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürmüştür Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik yargılama ile karar verildiğini, iş kazası nedeni ile müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, bilirkişinin hesaplamasını yaparken emekli olduğu tarihe kadar aldığı maaşlar ile emekli olduktan...
Mahkemece, "Söz konusu olayda okul müdürü ile davacı arasında haksız fiile dayanılabilecek olay söz konusu olmuştur, ancak iş verenin sorumluluğunu gerektirecek ve iş kazası olarak nitelendirilecek bir olay söz konusu olmadığından davanın haksız fiile dayalı olarak adi nitelikteki haksız fiilin tarafı olan okul müdürüne karşı .... uyarınca haksız fiile dayandırılacak maddi ve manevi tazminat talebini kapsayacağından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine" karar verilmiştir. .... tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2013/120 ESAS - 2019/366 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 12/09/2011 tarihinde iş kazası geçirdiğini, geçirdiği iş kazası nedeni ile malul kaldığını, iş kazasından davalı işverenin sorumlu olduğunu, iş güvenliği ve sağlığı için gerekli tedbirlerin alınmadığını, kazanın olmasında kusurlu olduğunu, tüm sorumluluğun davalı işverene ait olduğunu beyan ederek maddi ve manevi tazminat taleplerinin tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, davacının ekonomik geleceğinin tehlikeye düşmesinden dolayı uğradığı zarar nedeniile açtığı tazminat davasının ispat edilememesi nedeni ile reddine karar verilmiştir....
Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması söz konusudur Somut olayda davalılara ait işyerinde işçi olarak çalışan davacının 25.05.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda 3 ay iş ve gücünden (istirahatli) kalacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır. Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucu olayın iş kazası olduğu ve davacının sürekli iş göremezlik oranının % 0 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışmadığı sürelerde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabul edilerek bilirkişi aracılığı ile maddi zararı tesbit edilip SGK.'...
Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması söz konusudur . Somut olayda davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışan davacının 29/06/2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda 35 gün iş ve gücünden (istirahatli) kalacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır. Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucu olayın iş kazası olduğu ve davacının sürekli iş göremezlik oranının % 0 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışmadığı sürelerde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabul edilerek bilirkişi aracılığı ile maddi zararı tespit edilip SGK.'...
Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK'ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır. Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı “% 0” olan davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalar ... ve aleyhine 12/10/2012 gününde verilen dilekçe ile iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi ve birleşen sayılı dava dosyasında davacı ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; iş kazası nedeniyle meydana gelen zararın tahsiline dair maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, hizmet akdinden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Davacı; geçirdiği iş kazası nedeni ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece; aynı iş kazası nedeni ile İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi'nin 2009/111 Esas sayılı dosyasında maddi tazminat davası açıldığından, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat gerekçesiyle dosyanın İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi'nin 2009/111 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 168. Maddesi hükmü uyarınca, birleştirme kararlarının ancak hükümle birlikte temyiz edilebileceği açıktır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....