Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda mahkemece davacının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine, borca ve sair itirazlara ilişkin itirazın kaldırılması talebi hakkında esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının davalının yetkiye itirazının kaldırılması talebinin reddine, davalının borca ve ferilerine itirazının kaldırılması talebi konusunda esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Gaziosmanpaşa 2....
Başvuru, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması istemi olup, aynı Kanun'un 70. maddesi uyarınca icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapılması zorunludur. Buna göre, mahkemece duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak tarafların iddia ve savunmaları alındıktan, varsa gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, kararın gerekçe kısmında; davacı vekilinin davasının yerinde görüldüğü ve borçlunun yetkiye itirazının kaldırılmasına dair hüküm kurulduğu belirtildikten sonra, hüküm bölümünde “yetki itirazının kabulüne” karar verilerek, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratacak şekilde, evrak üzerinde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesi gerek görülen borçlu kiracıya tebliğ edilen ödeme emri tebligatına icra dosya evrakları arasında rastlanmadığından ayrıca davalı borçlunun icra takibine itirazının mevcut olup olmadığı (dava dilekçesindeki talepde itirazın kaldırılması istenip, karar gerekçesinde, davalı borçlunun itirazının bulunmamasından bahsedilmesi sebebiyle) hususunun tespiti için, ilgili icra müdürlüğünden tasdik edilmiş ödeme emri tebliğ belgesi suretinin, varlığı tespit edilirse itiraz dilekçesi örneğinin istenerek evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi yetkili ise, mahkemece, gerekçesi de belirtilerek, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine, diğer itirazların kaldırılması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Bakırköy İcra Dairesi yetkili değil ise, yine gerekçesi belirtilerek, alacaklının, borçlunun esasa ilişkin diğer itirazlarının kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesi ve duruma göre İİK'nun 68. maddesi uyarınca borçlunun itirazının kaldırılmasına ya da itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26 ve 33. maddeleri hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece, usul ve yasaya uygun bulunan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalının itirazının kısmen haksız olduğu ve davalı borçlunun itirazının 2.405,00 TL asıl alacak ve 66.47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.471,47 TL üzerinden kaldırılması gerektiği, diğer yandan davalının haksız itirazına konu 2.405,00 TL asıl kira alacağını temerrüt süresi içerisinde ödememesi nedeniyle Borçlar Kanunu 315. ve İİK 269. ve devamı maddelerindeki temerrüt ve tahliye şartlarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 2.405,00 TL asıl alacak ve 66.47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.471,47 TL üzerinden kısmen kaldırılmasına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalının takip konusu döneme ait kira borcunun tamamını verilen 30 günlük süre içinde ödemediğinden tahliyeye...
Bu durumda, her ne kadar, mahkemece, davalının itirazının asıl alacak yönünden kabulü ile takibin asıl alacak yönünden iptaline karar verilerek sonuca gidilmiş ise de, iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun, alacaklı tarafça, borçlunun itirazının kaldırılması niteliğinde bulunduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 68. maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece, alacaklının, borçlunun itirazının kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesi ve İİK'nun 68. maddesi uyarınca borçlunun itirazının kaldırılmasına ya da itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26 ve 33. maddeleri hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, itirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık sürenin başlaması için, borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunlu olup, öğrenme ile sözü edilen süre başlamaz. Somut olayda, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği dosya kapsamı ile sabit olup; itirazın kaldırılması istemi yönünden yasal 6 aylık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı açıktır. O halde, mahkemece, alacaklının itirazın kaldırılması talebinin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 02.01.2024 Tarihli ve 2023/1308 Esas, 2024/7 Karar Sayılı Kararı Borçlunun yetki ve borca itirazı üzerine itirazın kaldırılması yoluna başvurulmuş ise icra mahkemesinin öncelikle borçlunun yetki itirazını incelemesi, akabinde yetki itirazı haklı ise yani takip yetkisiz icra dairesinde başlatılmış ise alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine, takip dosyasının istem üzerine yetkili icra dairesine gönderilmesine ve borca yönelik itirazın kaldırılması istemi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerektiği, icra mahkemesince yetki itirazının yerinde olduğundan bahisle dava dosyası hakkında yetkisizlik kararı verilemeyeceği, zira takip... İcra Dairesinde başlatılmış olup, itirazın kaldırılması istemi de yetki kuralları gereğince icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesi olan... İcra Hukuk Mahkemesinden talep edilmesi gerektiği, bu nedenlerle......
Mahkemece, imzası ikrar olunsa bile, tarihi inkar edilen tahliye taahhütnamesine dayalı itirazın kaldırılması istenemeyeceğinden ve davalı kiracı tanzim tarihine karşı çıktığından uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, ayrıca tahliye taahhüdüne ilişkin takipte yetkili icra müdürlüğünün taşınmazın bulunduğu yer ile borçlunun yerleşim yeri adresi olduğu, tahliyesi istenilen taşınmazın Beşiktaş/... adresinde olduğu, borçlunun yerleşim yeri adresinin de ... adresi olduğu anlaşılmakla, davalının yetkiye itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle, davalının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tahliye taahhüdü nedeni ile yapılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 18.01.2011 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
KARAR Dava itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, İcra Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; İcra Müdürlüğü'nce davalının itirazının kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Ayrıca davacı dava dilekçesinin içeriğinde, borçlu kiracının icra takibine vaki itirazının haksızlığından söz etmiş olduğundan HMK'nun 33. maddesi gereğince, davanın hukuki nitelendirmesi hakime ait olup, talep icra takibine itirazın kaldırılması niteliğindedir. HMK'nun 26.maddesinde, mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükme bağlandığından Mahkemece davacının, itirazın kaldırılması talebi dışına çıkılarak, tahliye kararı verilmesi doğru değildir....