Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece süre yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67 / 1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde açılması gerekir....

    Dava, İİK.nun 67.maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır. İİK.nun 67.maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali davası açabilir. Bu süre hakim tarafından doğruca araştırılır. İtirazın iptali davası bu bir yıllık süre içinde açılmamış ise sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi zorunludur. İtirazın iptali davasından önce açılmış itirazın kaldırılması davası ise bir yıllık süreyi kesmez. Somut olayda, davacının 5.9.2003 tarihinde itirazın kaldırılması davası açtığı, bu davanın 15.10.2003 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının itirazın kaldırılması davasını açtığı tarihte davalının icra takibine itirazını tebliğ aldığı ve ancak İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra 16.12.2004 tarihinde itirazın iptali davasını açtığı gözden kaçırılarak işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

      İcra Dairesinin 2006/4353 esas sayılı dosyasında takibe geçilmiş itiraz üzerine süresinde itirazın iptali davası açılmıştır. İcra takibine itirazın, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde İİK'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açıldığına göre, icra dosyasının takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle işlemden kaldırılması mümkün değildir. İtirazın iptali davasına bakan mahkemece bu husus re'sen gözetilir. Zira, itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, icra dosyasının geçerliliğini koruyup, korumadığı dikkate alınarak itirazın iptali davası karara bağlanmaktadır. Mahkemece, bu yönler gözetilerek davacının, takip tarihi itibariyle alacaklı olup, olmadığı üzerinde durulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar ittihazına yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı alacaklının 13.05.2013 tarihinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunduğu, sonrasında ise davacının 18.07.2013 tarihli celsede davalı borçlunun takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği belirterek itirazın kaldırılması istemini atiye bıraktıklarını belirterek temerrüt gerçekleştiğinden kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Mahkemece de bu nedenle itirazın kaldırılması isteminin atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, temerrüt gerçekleştiğinden kiralanın tahliyesine karar verilmiştir. Davalı borçlu 04.04.2013 tarihinde yasal süresi içerisinde borca itirazda bulunmuş olup, kabul ettiği bir alacak miktarı bulunmamaktadır....

          Mahkemece kiralananın tahliyesi ile itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve kararda yazılı gerekçelere göre davalının kiralananın tahliyesine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı takip talebinde 20.000,00 TL kira alacağının tahsilini istemiş, davalı aylık kiranın 750,00 TL olduğunu bildirerek 6.000,00 TL borcu kabul etmiştir. Davacı alacaklı kabul edilen 6.000,00 TL'nin ödeme süresi içerisinde ödenmediğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini ve itiraza uğrayan 14.000,00 TL alacak yönünden itirazın kaldırılmasını istemiş, davacı vekili 22.05.2013 günlü oturumda fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak suretiyle toplam kira borcunun 6.000,00 TL olduğunu kabul ederek itirazın kaldırılmasını ve tahliyeyi istemiştir....

            Mahkemece İcra İflas Kanununun 269. maddesinde itirazın iptali kurumunu düzenleyen İİK nun 67. maddesine atıf yapılmadığı izlenen takip yöntemine göre itirazın iptali kurumu düzenlenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine alacaklı, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi genel mahkemede İİK.nun 67. maddesine dayalı olarak itirazın iptali davası açma hakkına da sahiptir. Bu konuda alacaklının seçimlik hakkı mevcut olduğundan alacaklı icra mahkemesine başvurmaya zorlanamaz. Öte yandan İİK nun 269. Maddesinde alacaklının itirazın iptali davası açmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır....

              İİK.nun 67/1.maddesinde, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İlgili madde hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Dosyanın incelenmesinde, ödeme emrinin borçlulara 12.05.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme emrine itirazın borçlular tarafından 14/05/2012 tarihinde gerçekleştiği analşılmıştır....

                İİK.67. maddesi uyarınca takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dahilinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptalini talep edebilir. İtirazın iptali istemi için ödeme süresinin geçmesinin beklenmesine gerek yoktur. Mahkemece itirazın iptali isteği konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın iptali isteğini de kapsar biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle tahliye davasının reddine ilişkin hükmün ONANMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle itirazın iptali istemine yönelik davanın reddine ilişkin hükmün BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece itirazın kaldırılması konusunda uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği belirtilerek itirazın kaldırılması talebinin reddine, davalının itirazında kira bedellerini ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödeme yapmadığı, temerrüt nedeniyle tahliye şartlarının oluştuğu belirtilerek kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin karara yönelik olarak temyiz edilmiştir. Islah yolu ile dava sebebini değiştirmek mümkün ise de mevcut davaya ilaveten ikinci bir dava açmak olanaksızdır. Bu bakımdan ikinci talebin incelenmemesi gerekir. Davalı borçlu tarafından süresinde yapılan bir itiraz olduğu halde, davacı itirazın kaldırılmasını istemeden tahliye isteminde bulunduğundan davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmiş olması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

                    Alacaklının icra mahkemesine başvurusu gerçekte var olan bir itirazın kaldırılması istemi değildir. ... takip, Kambiyo ... Yoluyla takip olup İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda; kambiyo takibinde borçlu, borca itirazını icra müdürlüğüne yapmış olup bu başvuru sonuç doğurmayacağı gibi icra müdürlüğünce bu itirazın değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi de doğru değildir. Alacaklının dilekçesinde, itirazın kaldırılması deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takibin durdurulması kararına yönelik şikayet niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu